Soldan bindirmiyor bugün diye düşünüyordum Carlos için kafamı kaşıyarak. Ama frikikte, o ana kadar pozisyonsuz takımı için açıverdi perdeyi bücür. 'Ribaunt fırsatçısı' Semih ile ortaklaşarak. Kayseri golü yiyince mecburiyetten oynuyordu baskı yaparak. Çabalıyorlardı... Bu sezon hiçbir işe yaramayan Cangele ve Aghahowa ile nafile ataklar yaparak. Emre ile Deniz yine 'çok çalışan' idiler. Gökhan ve Deivid çıkartmıyordu Toledo'yu. Korkutarak ve Kayseri'nin sol kanadını bu nedenle öksüz bırakarak. Ama sol kanada Topuz'u alarak Fener'i önlemeye çalışıyordu Kafkas, beni de şaşırtarak. Tabii yıldızları önlemek zordu. Bir kez niyetine girmişse kalenin içine gireceğine top, sağından bile çıkıyordu Alex'in, doksana takılarak. Yavaş yavaş Güiza da anlıyordu. Oynamazsa takım golleri saymaya 2'den başlıyordu, onu aramayarak. Fener, 40 dakikada sadece 3 orta yapmıştı ceza sahasına, gol atmak için. Hele de tek santrfor varsa, başka formüller gerektiğine inanarak.
Dede beni şaşırttı İkinci yarıda silkinmek istedi Kafkas. Tam 5 oyuncunun pozisyonunda değişiklik yaparak. Topuz dışında oyunu değiştirecek adamı olmadığını unutarak... Zayıf rakiplere hem de İstanbul'da bile tek santrfor oynayan Dede, 10 kişilik takıma Güiza'yı alıyordu. Böyle bir anda çift santrforla oynayıp, beni şaşırtarak... Ama adam eksikliğini hissettirmiyorlardı, Güiza sağa gidip, Semih de ekstra koşarak. Fener üst üste 3. maçını kazanıyordu, hem de zorlu rakiplerle karşılaşıp seri yaparak. Giderek temposu yükselen Fenerbahçe, Türkiye Kupası'nı alır. Beşiktaş ise lig şampiyonu olur diye tahminimi ortaya atarak....