Kewell topu çok uzak mesafeden penaltı noktası üstünde iki Bursalı arasında duran Baros'a ortaladı. Baros da kafayı çaktı, top Volkan'a çarpıp yerden kale direğinin dibinden ağlara takıldı. Durum: Galatasaray: 1 - Bursaspor: 0 Soru: Acaba bu gol kimin şansı? Galatasaray defansından çıkan uzun bir topu takip eden Aydın, kaleci İvankov'la karşı karşıya kaldı. Etraflarında hiç kimse yoktu. İvankov, topu uzaklaştırayım diye hemen vurdu. Ancak top, Aydın'a çarptı, geri gidip gol oldu Durum: Galatasaray: 2 - Bursaspor: 0 Soru: Acaba bu gol kimin şansı?
***
Evet Galatasaray ilk yarıyı 2-0 önde kapadı. Atılan iki gol de şans golüydü. Goller eğer bu şekilde atılmamış olsaydı inanın bana ilk yarıda Cimbom asla gol atamazdı. Halbuki Galatasaray, Hamburg maçına beş gün kala fırtına gibi olmalı, bulduğu pozisyonlarla gol atmalıydı. Galatasaray, en etkili silahı Arda'yı takımda çok aradı. Olmayışı bence ciddi bir handikaptı. Umarım Hamburg maçında formayı giyer. Bu arada ben Serkan Kurtulmuş'u beğendim. 19 yaşındaki genç adam, yerini hiç yadırgamadan oynadı. Bülent hoca, takımın sağ kanadını, önlü arkalı Serkan Kurtuluş ve önüne Aydın'ı koyarak başladı. İkisi de süratli adamdı, ama sol tarafta böyle hızlı adamlar yoktu. Oyunun ilk yarısı göze batacak hiçbir şey olmadan iki şans golüyle kapandı.
Muhteşem taraftar İkinci yarıya Galatasaray, rahat başladı. Bursaspor ise şanssız yediği golün etkisinden kurtulup, Galatasaray'dan en azından bir puan almak için rizikolu oyunu seçti. Nitekim 52 dakikada İbrahim'in attığı golle durum 2-1 oluverdi. Maçın son yirmi dakikasında Bursaspor, Galatasaray kalesini bunalttı. Ama Galatasaray kadar şanslı olmadığı için istediği golleri atamadı. Sanctis'in son dakikada yaptığı kurtarışı ise harikaydı. Ali Sami Yen'deki maçta muhteşem olan, tek bir şey vardı, o da gerçekten hiç susmadan inanılmaz bir tezahürat yapan taraftardı. Özetle ne Galatasaray ne de Bursaspor'u beğendim. Beş gece sonra Hamburg'la Almanya'da oynayacak olan Galatasaray'ın daha iyi olmasını beklerdim.