Aşağı yukarı on gündür Galatasaray'da, başkan Adnan Polat'tan başlayıp hemen hemen herkesi hayretle izliyorum. Sanki hepsi Amerika'yı yeniden keşfetmiş gibiler. Alınan bir önemli, bir normal galibiyetten sonra herkes Bülent Korkmaz'ı göklere çıkararak beni şaşırtıyor. Beyler biraz durun ve sakin olun. Ben de Korkmaz'a şans verilmesini isteyenlerden biriyim. Üstelik onu çok severim. Ama bu gibi konuşmaları kesip onu rahat bırakın, işini yapsın. Sayın Polat alınmasın ama Bülent'i nasıl bulduğunu anlatmasın. Bülent hep aynı yerde duruyordu. Madem bu kadar ona güveniyordu, o zaman neden futbolun stajyeri bile olamayan Skibbe'ye Galatasaray gibi bir takımı teslim etti. Fazla uzatmayalım. Amerika'yı kimse yeniden keşfetmedi. İş şimdi Bülent'e görev vermek değil, bundan sonra arkasında durmaktır. Bülent'in işi asla kolay değil. Haber sıkıntısı çeken medya onunla ilgili akıl almaz haberler çıkartıyor. Takımda oynatmak isteyenler bile var. Ne kadar komik değil mi?
9 yıldız adayı satılır mı? Galatasaray alt yapısı inanın bana Avrupa takımlarının bile kıskandığı okul haline geldi. UEFA ve Süper Kupa'yı kazanan takım da hatırlayın, '9'dan fazla alt yapı futbolcusu oynuyordu. Bugün Galatasaray alt yapısı tıkanmış durumda, yetişen futbolcuların hepsinin A takımda oynaması mümkün değil. Kulağıma gelen, dokuz alt yapı futbolcusuna Avrupalı dokuz kulüpten çok iyi teklifler gelmiş. Bu konudaki soru basit. Dokuz yıldız adayı futbolcu satılır mı? Elbette satılır. Futbolcu başına alınacak bir ya da bir buçuk milyon euro, toplamda çok büyük para eder. Gelecekte onların yapacakları transferlerden alınacak hisseler de işin cabası olur. Unutmayın, Galatasaray'ın alt yapısı fabrika gibi. Arkadan gelenler içindeki süper gençleri unutmayın. Hiç olmazsa onlar kendilerine yer bulsun.