Yıllarca bu ülkede olmayan Türk futbolunu sattık. 1-0'lık, 2-1'lik, 3-2'lik mağlubiyetlere şerefli yenilgiler dedik. Dün, üç beş yılda bir aldığımız hatırlı galibiyetlerle yaşadık. Bir Macaristan galibiyeti ile 40 yıl idare ettik. Bugün ise UEFA ve Süper Kupamız, Dünya üçüncülüğü gibi apoletlerimiz var. Var ama şikesi, teşviği, küfrü, anarşisi, kaçak inşaatları, el konulan toprakları, hesap sorulmayan ve nereye gittiği belli olmayan milyon dolarlık transfer harcamaları, kafaca iflas etmiş ya da yeteneksiz hocaları ve hakem olayları ile batağa gömülen bir futbolumuz var. Herkesin çıkarlarına çalıştığı, saygı ve sevginin yok olduğu, üstelik tribünlerin boşalmaya başladığı bataktaki futbolumuzu kurtaracak bir adam arıyorum!.. Yok mu, bu işin altına el atacak bir babayiğit. Hem yürekli hem bilekli, lafını esirgemeyen, futbolu siyasetten kurtaracak, komisyoncuları temizleyecek biri... İnşallah filmlerdeki gibi beyaz atı ile gelecek. Yazık, böyle mi olacaktı? Çok bilinmeyenli bir denkleme dönüşen bu futbolumuzu temizlemek galiba zor olacak. Yapmayın, etmeyin, bırakmak istemediğiniz ve yapışıp kaldığınız o koltukları bırakın. 'Yerinize kimse gelmesin' diye borç batağına attığınız kulüplerin, gelecekleri sizin, asla tapulu mallarınız olmayacaktır.