Türk futbolu, Türk yorumcularla hiçbir yere gidemez. 5-6 kişi dışında hepsi hayal satıyor. Olayın bütününe bakmıyor, ufak tefek parçalarına takılıp, yalan ve yanlış yazıyorlar. Üstelik "arızalı" yazmanın ve konuşmanın parasal getirisinin yüksek olduğunu iyi bildikleri için bundan vahşi bir zevk alıyorlar. Sahte filozoflarla dolu Türk futbol medyası Ankaraspor maçına kadar Beşiktaş'ı yere göğe sığdıramadı. Onlara göre Beşiktaş Türk futbolunun "ayrıcalıklı" oynayan tek takımıydı. Yorumlarına bakılırsa Beşiktaş hücumu sürekli zorlayan, savunmasında geçit vermeyen, rakiplerini ezip geçen bir takımdı. Bunlar 14 haftada sadece 2 kez üst üste 2 galibiyet serisi yakalayabilen Beşiktaş'ın en kolay maçı bile ne kadar zor kazandığını fark edemediler. Onlar, Beşiktaş'ın ligdeki ilk 8 takımın hiçbirini yenemediğini göremediler. Onlar, Türkiye Ligi'nin en kötü orta sahasının ve savunmasının Beşiktaş'ta olduğunu anlayamadılar. Onlara göre Fenerbahçe ve Galatasaray kötü giderken, birkaç fantastik golle maç kazanan Beşiktaş "müthiş" bir takımdı. Ne zamanki Galatasaray ve Fenerbahçe düzeldi, bu beyefendiler 2 yenilgi ile 6'ncı sıraya düşen Beşiktaş'ın işte o zaman defterini dürdüler. Türk insanı yazılanlardan ve konuşulanlardan çok etkileniyor. Onlar gerçek dışı yorumlar yaptıkça milyonlarca Beşiktaşlı, muhteşem bir takımın adım adım şampiyonluğa ilerlediğini sandı. Kandırıldıklarını geç de olsa anladılar. Bu satırlarda hiçbir gün hayal satmadık, yanlış yazmadık. Kimileri "Beşiktaş rakipsiz" derken, bazıları "Galatasaray ile çekişir" diye iddia ederken, biz devre sonunda Beşiktaş'ın yarıştan kopma noktasına geleceğini ısrarla vurguladık. Son 2 maç kötü giderse öyle olacak. Olup bitenlerden keyif almam söz konusu olamaz. Ancak gerçek bu... Ben kimseye yalan söylemedim!..