Örneğin bariz bir gol mü verilmedi? Tribün derhal olaya el koyuyor ve akşam televizyonda hakem hocalarının insafına bırakılmadan raconu kesiyor. Başlıyor "Pozisyon golmüş, Allah belanı versin!" diye yeri-göğü inletmeye. Örneğin net bir penaltı mı verilmemiş? Tribün ayakta. Bu kez "Pozisyon penaltı" Hakem bir güzel uyarılıyor. Hatta işi o kadar ironik boyutlara getirdiler ki verilen golden sonra "Pozisyon ofsayt" diyerek hakemin kafasını bile karıştırıyorlar. Seyircinin başlattığı bu yenilik bir yana bizim de tribünden gördüğümüz inanılmaz hakem yanlışları vardı. Tello'nun korneri doğrudan kaleye giriyor, kalecinin topa dokunduğu anda eli yarım metre içerde ama ne orta hakemden, ne yardımcısından tık yok. Nobre gole gidiyor, kaleci sağ ayağıyla yerle bir ediyor karar devam.
İlk yarım saat çöpe gitti Eskişehirspor'un Youla ile kazanması gereken penaltısı da güme gidiyor. Demek ki bir maçta bu kadar tartışılmayacak pozisyon varsa ve tüm bunlara yanlış hakem kararları verilmişse MHK'nin bundan böyle kulaklıkla birlikte birer de gözlük armağan etmesi gerekiyor. Beşiktaş'ın top oynaması için bir kıvılcımın çakması gerek. O kıvılcımı bariz korner golü verilmeyen sahanın başarılı ismi Tello çaktı. Ondan sonra birden bire Beşiktaş sahneye çıktı. Ben bu Sivok'u Beşiktaş'ta herkesten ayrı tutuyorum. Orta sahada da harikalar yaratmaya başladı. Attığı enfes gol bir yana 90 dakika içindeki devamlılığı, hücuma ve savunmaya katkısı süperdi. Oyundan alınmasına rağmen Tello'yu da ikinci sıraya koyuyorum. Çünkü ilk golün gelişi onun yaratıcı sol ayağından başladı. Kaptan Delgado'yu yine çözemedim. Oynamak için çalıştığından hiç kuşkum yok. Ancak hiçbir şey oynamadığından da yüzde yüz eminim. Beşiktaş ilk yarım saati çöpe attı, son 60 dakika oynadı ve çok şey kazandı.