Beşiktaş'ı yere göğe sığdıramayanlara karşı bu sütunlarda hep mesafeli durmuştuk. Onlara göre Beşiktaş ligin tartışmasız en iyi takımıydı. Biz ısrarla "Bu takım hiçbir ciddi maçı kazanamadı. En ciddi maçını ise henüz oynamadı" diyorduk. En ciddi maç F.Bahçe ile oynandı ve Beşiktaş'ın röntgeni tüm ayrıntılarıyla ortaya çıktı. Sonuçlar şöyle: 8 puan fark yapıp devre dışı bırakılacak bir rakip, Beşiktaş'la olan mesafeyi iki puana indirdi ve şampiyonluğa ortak oldu. Elinde bol miktarda golcüsü olan Beşiktaş'ın defansta ve orta alanda "en zayıf büyük" olduğu belgelendi. En önemli savunma oyuncuları İbrahim Toraman, Zapo ve Gökhan Zan'ın yandan ve geriden atılan toplarda ne kadar yetersiz kaldıkları Kadıköy'deki 2 golle kayıtlara geçti. "Forvet zenginliği" yanında "Savunma fakirliği" çeken Beşiktaş'ın bundan sonraki derbi maçlarında aynı sıkıntıları yaşayacağı doktor raporuyla resmileşti. Örnek mi istiyorsunuz? Sivok, Beşiktaş'ın en önemli oyuncusu. Adeta bir joker. Savunmada "kusursuz stoper" oynayabiliyor. Ön liberoya koyarsanız orada da herkesten daha iyisini yapabiliyor. İşin hazin tarafı şu... Sivok'u savunmaya alırsanız orta saha çöküyor. Ön liberoya koyarsanız defans "evlere şenlik" oluyor. Demek ki Beşiktaş hepsini oynatamadığı forvetlere sahipken savunma ve orta sahada "Bedava kömür" yardımına muhtaç bir yoksulluğa terk ediliyor. Cisse denen "vurdumduymaz" biri var. Oynamak için hiçbir çaba göstermezken peş peşe kart görüp kenarda dinlenmeyi tercih ediyor. Yazıyı şöyle bağlayalım. Beşiktaş Mustafa Denizli gibi bir büyük hoca ile 7 maçta 10 puan kaybedip sermayeyi tüketti. Beşiktaş yönetiminin yapması gereken "Acil" bir hamle var. Ara transferde biri savunmaya, öteki orta sahaya iki, adam gibi adam bulmak. Kimse kimseyi kandırmasın... Rakipler kötü gitmedikçe bu kadro ile şampiyon olunamaz.