F.Bahçe, Benfica değildi Skibbe Galatasaray'ın üçlü hücum arkası, Fener'in dörtlü orta sahası önünde zorlandığı için böyle bir sonuç oluştu...
Fenerbahçe, öne çıkmayıp G.Saray'ı bekleyerek doğrusunu yaptı. Süper oynamadı ama akıllı bir taktik uyguladı
İstanbul'dan 41 yaşındaki G.Saray taraftarı mühendis Mehmet bey mailinde şöyle yazıyor ve soruyordu bana: "Yılların G.Saray yazarlarının hiç umudu yokken, siz G.Saray'ın Benfica'dan en az 1 puan alacağını yazdınız. Arkasından G.Saray'ın, Fenerbahçe karşısında kaybedeceğini de yazdınız. Peki Skibbe'nin bilmediği ama sizin fark ettiğiniz ne vardı da bu öngörülerde bulundunuz?" Cevap basitti. Dünyada takımlar her maça aynı taktikle çıkmazlar ya da çıkamazlar.
Çünkü karşınızdaki her rakibin oyun tarzı farklıdır ve de rakibinize duymanız gereken saygı gereği ile bir önceki haftaki taktik ve oyuncularınızı rakibin oyun tarzına göre değiştirmeniz gerekebilir. Bakın size bir araştırmamı yayınlıyorum aşağıda. Tabloda geçen yıl şampiyon olan takımların, bir sezon boyunca kaç ayrı taktikle ve kaç oyuncu kullanarak oynadığını görüyorsunuz.
ŞAMPİYONLARIN GEÇEN SEZON UYGULADIĞI TAKTİK VE KULLANDIKLARI OYUNCU SAYISI Takım - Uyguladığı Taktik Çeşidi - Forma Giyen Oyuncu Sayısı M.UNITED .......................6 ...............................25 LYON...............................8 ...............................27 B.MÜNİH.........................4 ...............................23 R.MADRİD.......................6 ...............................25 İNTER..............................6 ...............................28 PSV.................................6 ...............................26 R. PLATE.........................6 ...............................39 SAO PAULO.....................6 ...............................35 PORTO ............................2 ...............................27
KADRO İSTİKRARI ARTIK HAYAL Sonuç net; Avrupalılar, bir sezonda en az 6 taktik çeşidi kullanıyor. 25'ten aşağı da oyuncu kullanmıyor. Yani eskiden bilinen o meşhur "Kadro istikrarı" durumu tatlı bir hikaye artık. Her maça aynı 11 falan çıkamazsınız. Kazandığınız maçtan sonra da bal gibi 11 bozulur anlayacağınız. İşte Skibbe de burada hata yaptı. Aslında o, Leverkusen'de de oyuncuların yerleri ile oynamayı çok severdi. Örneğin hücumdaki adamın arkasındaki 3'lüde solda oynattığı Barnetta'yı, 4-1 kazandıkları Nürnberg maçında 2 ön liberodan biri olarak kullanmıştı. Ya da Schalke'yi 1-0 yendikleri maçta önde tek santrfor kullandığı Kiessling, 1 hafta sonra aynı pozisyonda Bochum deplasmanında başarılı olamayınca, hemen 1 hafta sonraki Hannover maçında hücumdaki adamın arkasına orta alan 3'lüsünün ortasına koymuştu. Yani rakibe göre ayar yapardı. Ama Fener maçında yanıldı. Peki neden? Bakalım:
BENFİCA KÖTÜ ETKİLEDİ Benfica maçında, hayatında ilk defa hücum arkası sağda oynayan Baros sırıtmadı. Çünkü Benfica da açık futbol oynuyor, kendi sahasında boşluklar veriyordu. Ayrıca maç öncesi Benfica analizimde de belirttiğim gibi sol bekleri Riberio hücuma fazla çıkan bir adam değildi ve bu açıdan Baros'un oradaki defosu gözükmedi.
3'LÜ OYNAYAN 3 KERE DÜŞÜNMELİ G.Saray, 2 ön liberosunun önünde 3'lü bir blok bulunduruyordu. Dünyada eğer herhangi bir bölgeniz 4'lü ise o bölgenin kenarlarında oynayan adamların işi daha kolaydır. Sadece tek bir düzlemde öne ve arkaya oynarlar çünkü. Oysa ki 3'lü oynadığınızda bu kez kenardaki adamların sahanın ortasındaki adama da yardım etmeleri daha fazla gerekir. O zaman da öne-arkaya ve yana olmak üzere iki iş çıkar adama. Bu da pozisyon hatalarına ve savunmada boşluklara yol açar. Oyuncu kenarı mı kontrol etsin, ortaya mı gelsin şaşırır. Hele ki Baros gibi buranın özelliklerini ve savunmayı hiç bilmeyen adamsa. Bir de karşınızdaki takım sizin 3'lü oynadığınız yerde 4'lü oynuyorsa, daha da zorlaşır işler sizin için. İşte G.Saray'ın 3'lü hücum arkası, Fener'in 4'lü orta sahası karşısında bu nedenle zorlandı.
SELÇUK VE JOSİCO ÖN PLANA ÇIKTI Tüm bunlara bir de Fener'in oyunu kendi yarı alanında kabullenme akıllılığı da eklendi. Bu sayede 150- 200 metrekarelik bir alana sıkışan oyunda bu tür dar alanlarda top çalan adamların becerisi arttığı için Selçuk ve Josico parladı. Lugano ve Edu da fazla öne çıkmak zorunda kalmadıkları için arkalarına adam kaçırma işini maçın başı hariç hiç yapmadılar ve pozisyon vermediler. Yani Fenerbahçe öne çıkmayıp G.Saray'ı bekleyerek doğrusunu yaptı. Süper oynamadı ama kapasitesini bilerek akıllı oynadı. Sonuçta; Benfica'nın yapmadığını yaparak G.Saray'ı şaşırttı.
DURAN TOPTAN GOL ATMAK AYIP MI? Bazı eleştirilerde Fenerbahçe'nin hiç organize atak yapmadan duran toplardan kazandığı yazıldı. Doğrudur ama futbolun gerçeği bu. Dünyada her 4 golün 1 tanesi duran toptan. Bu tür geriye yaslanan takımlar da zaten ya duran top ararlar ya da hızlı hücum. Fenerbahçe de bunu yaptı. Tabelada yazan da bunun doğru olduğunun kanıtı idi zaten.
GÜİZA YEDEK BEKLEMEYİ ÖĞRENECEK Bu maç Fenerbahçe'nin bundan sonra nasıl oynaması gerektiğini de gösterdi. Sezon başında geldiğinde "hücumculardan savunma yapan bir takım yaratmak" yani İspanya modeli uygulayacağını düşündüğüm ama elinde İniesta, Xavi gibi orta sahaları, Torres gibi santrforu olmadığı için bunu yapamayacağını anladığım Aragones, özellikle zor deplasmanlarda Avrupa kupası maçlarında ve derbilerde 4-4-1-1 gibi oynamak ve Fenerbahçe'nin "iyi savunma yapıp kontraya çıkan bir takım" olmasını sağlamak zorundadır. Bu nedenle Deivid de takıma katıldığı için arkadan hücuma daha doğru paslarla çıkabilme becerisi artacak Fenerbahçe'de. Zaman zaman Güiza'nın da yedek bekleyeceği maçlar olmalıdır, olacaktır.