İyimserbahçe İki duran topun dışında G.Birliği'nin Fener kalesine atabildiği ilk şut 31'de. Tehlike adına yaratabildiği ise 35'te Mustafa'nın kafası. Isıran takım G.Birliği'ni Fener kalesine getiremeyen faktör ise Güiza, Burak, Uğur, Alex ve Emre'nin bir arada oynaması. Teorik olarak 'golcü ve hücumcu' bu kadar çok adam karşısında olunca başta çekiniyor ve çıkamıyor G.Birliği. Benim de hep söylediğim oluyor; 'korkutan forvet' koyarsan savunma hattını önde kurarsın, çünkü rakip çıkamaz. Takıma Porto maçındaki gibi savunmacı doldurursan, geriye yaslanır, dayak yersin. Savunma, doğru adam Önder'in de girmesi ile tamamlanıyor ama hücuma 25 saniyede gidiyordu Fener, gollerin 8 saniyede atıldığını unutarak. Ön libero Maldonado, öne oynamaya 3 kez niyetleniyor, ikisinde taca atıyor, birinde kaptırıyor ve Fener kontratak yiyordu. Emre bir şeyler yapmaya çalışıyor ama hem gergin hem de Alex'in arkasında yerini bulamamış gibi. Göbekten işleyemeyen Fener, kanatlardan medet umuyor ama sağ kanattan ekmek bulamıyor. Yükü gene Uğur çekiyor, sonunda da onun ortası ile 'Fener'e zor günler için gönderilen tanrının lütfu Alex' klas bir gol atıyor. Çünkü o anda Fener ilk defa 3 adamla, yani kalabalık olarak hücuma çıkıyor. Kamera şakası gibi İlk yarı biterken şunu düşünüyorum; Carlos toparlanıyor, Güiza patlayacak, az kaldı o geliyor ama ona top gelmiyor. Maldonado tek ön libero olursa Fener yanıyor. Alex arkası Emre olmuyor, birbirinin yollarını tıkıyor. İkinci yarıda, "Kazım, Güiza'nın yanına alınsın, Burak dışarı, Uğur sağa, Emre sola geçsin" diye düşünüyorum ama Alex bu arada, Emre'nin mükemmel pasında, Saka'yı attırıyor. İlk yarı oynanırken patlar diye yazdığım Güiza, ligin başından beri her maç en az 8 kere yaptığı savunma arkası koşularından birinde golü atıyor. 10 kişilik rakibe karşı Selçuk'un Burak'ın yerine girip, Maldonado ile beraber oynaması bana Aragones'in kamera şakası gibi geliyor. Semih'in orta alana gelip, Alex'in Güiza arkasına alınması ve Deivid'in sağa geçmesi ile daha iyi günler şimdiden gözüküyor.