Korku! Önemli olan yememek, bir gol atabilirsek kazanırız! Sanırım her iki teknik adamın da maça çıkarken oyuncularına söyledikleri son cümle böyle bir şeydi. Yani. Korktular. Ertuğrul Sağlam, Bobo'yu öksüz gibi tek başına bırakmış. Dört savunmacı, iki ön libero yetmemiş, Serdar, Aydın ve Delgado'dan da geriye gelmelerini istemiş. Ortada oyunu tutmaktan başka bir hesap yapmamış. Buna karşılık Trabzon çift forvetle daha cesur bir dizilişe sahip olsa da, ikinci yarının bir bölümü hariç, kanatlardan bindiren, ortadan servis yapan olmayınca, çift santrfor oynamak da anlamsızlaştı. Körlerle sağırlar birbirini ağırlar havasında bir maç. Üstelik sahadakiler şu anda ligin en formda iki takımı. Öylesine formdalar ki (!) 51. dakikaya kadar doğru düzgün pozisyon olmadı.
Bu taktikle kazanamaz Aydın gibi hücuma dönük bir kanat oyuncusunu çıkarıp, savunması daha iyi Ekrem'i oyuna alması Sağlam'ın hedefini net şekilde ortaya koydu. Her iki takımın risk almaması defans oyuncularının ekmeklerine yağ sürdü. Trabzon'da Song, Beşiktaş'ta Zapo antrenman rahatlığında uzaklaştırdılar pozisyonları. Biliyorum Ertuğrul hoca oyundan memnundur. Çünkü sahaya çıkardığı takımın başka türlü oynaması mümkün değildi. Bobo'yu ileride yalnız bırakıyorsanız pozisyon bulamadan maçı tamamlamayı da göze alacaksınız. Bobo sırtı dönük oynayamadığı için geriden gelen Serdar, Delgado, Aydın gibi oyuncularla ikiye bir yapma şansı da yok. Önüne top düşersa vuracak, bütün hesap bu. Düşmedi, vuramadı. Ligin en iyi hücumcularına sahip takımın taktiği bu olmamalı. Bobo çıkıp Nobre girince sadece öksüzün ismi değişti hepsi bu. Ben böyle oynayıp berabere kalan bir Beşiktaş yerine, cesur oynayıp kaybeden bir Beşiktaş'ı tercih ederim. Cesur oynayarak belki bir-iki maç kaybeder Beşiktaş ama böyle oynarsa hiçbir derbiyi kazanamaz.