Pozisyon fakiri Günlerdir bu maça yakışmayacak sonucun, golsüz beraberlik olacağını söyleyip duruyordum. Derbiyi izlerken, feci şekilde yanıldığımı anladım. Çünkü pozisyon fakiri bu büyük maça golsüz beraberlik fazlasıyla yakıştı! Düşünebiliyor musunuz, Beşiktaş'ın ilk yarıda Cisse ile uzaktan denediği bir şut var. İkinci devrede de Mert Nobre'nin az farkla dışarı giden kafa vuruşu. Hepsi bu kadar. Sezon başından bu yana, biz yazarlar tek forvete karşı çıkıyoruz. Ertuğrul Sağlam ise tek forvetli oyun üzerinden asla vazgeçmiyor. Böyle ileride tek kişi bırakmak, Beşiktaş'ın sistem değişmedikçe her dakikasını eritip buharlaştırıyor. Sağlam, son 20 dakika Bobo'yu çıkartıp Nobre'yi oyuna aldı. Yani sistemi değil ilerdeki oyuncuyu değiştirdi. Bu da Beşiktaş'a elbette bir hucum zenginliği getirmedi. Bu oyun modeli devam ettiği müddetçe, hiçbir maçta Beşiktaş'ın hucumda çoğalması, pozisyon bulması mümkün değil.
Başladığı gibi Holosko olsa, bir şeyler değişir miydi diyeceksiniz. Kesinlikle değişmeyecekti. Çünkü o sağ kanatta sevmediği yerde oynayacak, belki de her zaman olduğu gibi sahada varlığı ile yokluğu belli olmayacaktı. Son iki maçın gidişatını değiştiren Delgado da bu kez Beşiktaş için çare olamadı. Çünkü sistem değişmeyince, Delgado'nun bir şeyleri başlatması olanaksız. 90 dakika boyunca Beşiktaşlılar 2 kişi dışında fazla bir şey vermedi. O 2 kişi, 2 Çek futbolcu Sivok ve Zapo idi. En azından, Beşiktaş savunmasına bu Çekler bir ahenk getirdiler. Yattara'sız Trabzon, kremasız pasta gibiydi. Eğer o olsa, bu maçın kesin galiba ev sahibi olacaktı. Her şeye rağmen, Trabzonspor öyle net pozisyonlar bulmasa bile maç boyunca Beşiktaş kalesini bulan 5-6 şut denemesi yaptı. Demek ki Beşiktaş yenik duruma düşmedikçe kolay kolay bu tek forvetli fakir sistemden vazgeçmeyecek. Herhangi birisi dün gece hiç tanımadığı bu iki takımı Avni Aker'de seyretse daha 5. dakikada 'Maç başladığı gibi biter' derdi. Büyük maç küçük futbolla bitti. Yani dağ fare doğurdu.