Delgado ve Yattara Pazar günü, sezonun ilk derbisinden nasıl bir sonuç çıkacağını tahmin etmek için kâhin olmak gerekir. Bu, ilk büyük maçta "şu kazanır" demek çok zor... İkisi de sezona mükemmel bir giriş yaptı, üstelik arkasını da getirdi... İkisinin de müthiş silahları var... İkisi de pazara doğru, kazanmaktan başka bir şey düşünmüyor. Sonuçla ilgili tahminde bulunmak güç ama bazı belirtilerden yola çıkabiliriz. Maça, iki futbolcudan birisi damga vurabilir. Bunlardan birisi Delgado, öteki Yattara... Kaptanlık, Delgado'nun performansını yüzde 40'lardan yüzde 90'lara çıkardı. Delgado, kolundaki kaptanlık bandı ile oynadığı dört resmi maçın hepsinde, golcü ve asistçi kimliği ile ön plana çıktı. Yattara'yı anlatmaya gerek yok. Bugünkü Trabzonspor'un olmazsa olmazı... Sakat değilse, sağ tarafta fırtınalar estirebiliyor. O oynadığı zaman, Trabzonspor'un kazanma şansı tavana vuruyor. Takımda yoksa, 11'in yarısı yok gibi oluyor... Her iki takımın çok önemli golcüleri var. Trabzonspor'da Gökhan Ünal, olmadık yerlerden ağları havalandırabilen Türkiye'nin en değişik golcüsü... Umut, her hafta futbolunun üzerine yeni bir şeyler koyuyor. İsaac, Olimpik Milli Takım'dan gecikmeli ama havalı bir şekilde Trabzon bünyesine katıldı.
Holosko'nun yeri garanti Holosko'nun yeri kesin... İkinci golcü ya Bobo, ya Nobre olacak. Hangisi olursa olsun, ikisi de Beşiktaş'ın en önemli gol silahları... Trabzonspor'un Song, Egemen ve Cale'li savunması artık oturmuş durumda... Beşiktaş'ın savunmasında ise 2 lig maçında 6 değişik oyuncu görev yaptı. Yani Sağlam'ın, ideal geri dörtlü arayışı devam ediyor. Orta alanlarda birinin, diğerine göre daha üstün olduğu ileri sürülemez. İleri sürülebilecek tek fark, Delgado farkı... Trabzon iki forvetle daha cesur oynuyor. Beşiktaş ise rakip 10 kişi kalsa bile tek forvetten vazgeçmiyor. Maçın kırılma noktası, işte bu sistem farklılığından kaynaklanabilir. İlk yarı golsüz biterse, Beşiktaş tek forvetle devam eder. Son 15 dakika Trabzonspor öne geçerse, teknik direktör Ertuğrul Sağlam gecikmeli olarak riske girer ve oyunu rakip sahaya sarkıtır... Bu değişiklikler, Antalya ve Konya maçlarında Beşiktaş'a net galibiyetler getirdi. Ne var ki son 15 dakikaya yenik giren bir Beşiktaş'ın, tüm hamleleri bu kadar kısa bir süreye sıkıştırması işe yarar mı? Sanmam... Çünkü Trabzonspor kesinlikle Antalyaspor ya da Konyaspor değil... Son söz... Kim kaybederse kaybetsin, aman aman bir şey kaybetmez. İki takım 35 yıldan bu yana "kardeş" gibi. Kesin olan şey: Skor ne olursa olsun dostluk bozulmaz!