Süper Delgado İki farklı yenilgiden kurtulup öne geçmek her takımın başarabileceği bir iş değil. Beşiktaş bunu ikinci yarıdaki muhteşem futbolu ve kaptan Delgado'yla başardı. Beşiktaş aslında maçın çok büyük bir bölümünde kötü oynamadı. İlk 10 dakika evlere şenlik futbol ilk Antalya golünü getirirken kronik savunma hataları yine tavana vurmaya başladı. İlk gol, komik bir savunma çaresizliğinden geldi. İkinci Antalya golünün de bundan farkı yoktu. Beşiktaş bu golde de olup bitenleri seyretti. Beşiktaş'ın bu cehennem sıcağında iki farklı yenilgiden kurtulması için ikinci yarıda olağanüstü oynaması gerekiyordu. Oynadı da Delgado ilk lig maçında bir kaptan olarak takımını inanılmaz derecede bir orkestra şefi zerafetiyle yönetti. Son devre yenilgiye başkaldıran ve bunun altından kalkacağının sinyallerini vermeye başlayan bir Beşiktaş izledik. Sanırım Ertuğrul Sağlam, daha ilk başta bu sistemin Beşiktaş'a yaramayacağını anlamıştır. Aydın'ı ikinci golden sonra çıkartıp Serdar Özkan'ı oyuna alması, ikinci yarının başında Uğur İnceman'ın yerine Nobre'yi sahaya sürmesi yaptığı yanlışlığı adeta itiraf etmek gibi bir şeydi.
Holosko'ya ayıp İlk yarıda Bobo ile tek forvet oynayan Beşiktaş, ikinci yarıda Nobre, Holosko ve Bobo'yla üç forvet oynamaya başladı. Beşiktaş'ın golcülerden yana bir sıkıntısı yok. Ancak sistemde tek forvetten gol beklemeyi ummak bir fayda sağlamıyor. Delgado son 45 dakikada sazı eline aldı ve Beşiktaş orkestrası inanılmaz güzel sesler çıkartmaya başladı. Son 13 dakikaya sıkışan gecikmeli 3 gol Beşiktaş'ın atması gereken gollerdi. Demek ki Beşiktaş tek forvetle değil, çok forvetle oynarsa böyle farklı yenilgilerin bile altından kalkabilir. Beşiktaş için böylesine bunalımlı bir maçı galibiyete çevirmek gelecek maçlara da büyük moral taşıdı. Delgado ve ikinci yarıdaki Beşiktaş tek kelimeyle süperdi. Ertuğrul Sağlam şimdi bir başka şeyi daha değiştirmek zorunda. Holosko gibi bir yıldız sağ tarafta oynamaya mahkum edilemez. Ona ayıp oluyor.