Ahret soruları Yollar sizi terk etmez, siz yoldan çıkmazsanız. Fenerbahçe, fark yeme sinyalleri verdiği ilk yarıda, önce ateşlere düşüp acının keyfini çıkardı Ardından önce Alex, sonra Güiza'nın golleriyle harika bir beraberlik çıkardı.
* İlk yarıdaki Fenerbahçe, takım olarak bütün yanlışların toplandığı bir manzara resmiydi. Daha maçın başında Partizan forvetinin, Fenerbahçe defansının arkasına kolayca sarkıp, Lugano'nun çizgi önünde çıkardığı pozisyona bakınca.. "Bir felaketin başlangıcı olabilir" diye düşündüm Ve arka arkaya iki gol geldi. Yalan değil, düşlerimizin en aydınlık yerine sinsi bir karanlık oturdu. Üstelik bu dakikalarda Partizan forveti, tam teşekküllü bir galibiyet müfrezesi gibiydi.
* Volkan sadece yediği gollerde değil, rakibin atamadığı pozisyonlarda bile hatalıydı. Kazım en etkisiz oyunlarından birini sergiledi. Kanatların oyuna etkisi ilk yarıda sıfırın altındaydı. Selçuk pozisyon hataları içindeydi. Fenerbahçe'nin şifresi de, buradan kırılıyor zaten.
* "Fenerbahçe'nin gizemini çözmek için, sert müdahaleler, orta alanı kontrol altına almak yeterli" diye düşünen bir rakip teknik adam varken... Aragones, bireysel sihre bırakmıştı maçın kaderini. Fenerbahçe'ye yolunu gösteren yıldız Alex'ti... Yaptırdığı penaltıdan sonra, arkadaşlarını oyuna davet etti. İkinci yarıdaki ayaklanmanın da sebebi oldu. Alex, bu takımın forvet arkası gerçek silahıdır. Eğer böyle özel bir adam hâlâ inatla, "yapay ön libero" olarak oynatılacaksa... Fenerbahçe'nin başı çok ağrır.
* Semih ve Güiza'nın birlikte oynama hayalleri, her maç biraz daha suya düşüyor gibi. Güiza, İspanya'dan getirdiği krallığını, nihayet vitrine koydu. Olması gerektiği yerde Güiza'yı bulmak mümkün ama son vuruşlarda daha etkili olması zorunlu. Kolay gol yiyen bir takımın, zor gol atması her zaman sorun yaratır.
* Bu kadar kötü oynayan bir takımın, maç kaybetmemesi de çok şeydir aslında. İkinci yarıdaki Fenerbahçe, maçı lehine de çevirebilirdi. Ama sonucu kendince yeterli buldu. Edu'yu beğendim. Lugano'nun mücadele biçimine alkış tuttum. Hakeme bol yıldız verdim.
* Dört yanı ateşlerle sarılı olsa da, uçmayı öğrenmiş bir Kanarya, hayalinin Devler Ligi olduğunu gösterdi. Bu sonuçla Avrupa'ya giden trenin önü açıldı. Ama bu takım geçen yıldan kalan devrimi gerçekleştirir mi derseniz? Ahret sorularım var! Fenerbahçe, ön liberoyu ne zaman bulacak? Alex'in bu takımın baş oyuncusu olduğunun fark edilmesi için, kaç sırat köprüsünden geçilecek? Bu takım geçen yıldan azalan yanlarını, hangi zaman diliminde onaracak?
* Dün geceki gerçeklerin "bir kereye mahsus" olduğunu zannetmiyorum.