Helvayı götürmek Hatırlarsanız bir zamanlar ligler bitip transfer ayına girildiğinde ortalık yıkılırdı. Özellikle üç büyükler, Anadolu'da parlayanların peşine düşer, futbolcu kaçırma olayları yaşanırdı. (O dönemler yabancı falan yoktu) Kim daha fazla futbolcu transfer ederse, havayı o atardı! Gazeteler sezon içinde sattıklarından daha fazla satardı. Şimdi böyle mi? Bakıyorum da hiç hareket yok. Şimdi dilerseniz dört büyüklerin neler yaptıklarına bir bakalım. Fenerbahçe ve Galatasaray'da pek hareket yok. Teknik adam değişikliklerine gidildi. Fenerbahçe, Burak'la anlaşma yaptı ki, Burak bu sene değişik bir sezon geçirebilir. Ondan da Gökhan Gönül'deki gibi bir patlama bekliyorum. Beşiktaş ve Trabzon ise daha aktif. Trabzon bence iyi işler yapıyor. Ersun Yanal güvendiğim teknik adamlardan. İyi bir sezon geçirecekler ama şampiyonluğu yaşamaları biraz zor. Gelen adamlar, bu seneki liderle aradaki 25 puan farkı kapatabilir mi, göreceğiz.
F.Bahçe damgasını vurur Beşiktaş'ı en iyi yorumlayan yazarlardan biri olan İlker Akteş, dün Fotomaç'daki yazısında yabancı transferlerin kapalı kutu olduğunu belirtti. Yani iyi çıkarsa tamam da, tersi olursae ne olacak. "Bilinen tek şey, Sinan Engin'in bu futbolculara kefil olması" diyor. Yani Beşiktaşlılar bu sene sevgili Sinan'ın kefaleti kediye yüklememesi için dua edecekler. Galatasaray'da Kewell sesleri yükseliyor. Yıllardır yabancı transferlerde hayal kırıllığı yaşayan, umduğunu bulamayan, milyonlarca doları sokağa attıktan sonra fakir fukara edebiyatı yapıp televizyonlardan para toplamaya çalışan Galatasaray için tek Kewell yeterli olacak mı, hiç zannetmiyorum. Fenerbahçe'nin eliyle hediye ettiği şampiyonluğa güvenip yola çıkarlarsa, şansları bu sefer çok az olur. Yine Avrupa'da hiçbir şey yapamazlar. Fenerbahçe'ye gelince. Kadroyu elde tutmak da bir transferdir. Az ama öz, gerekli adamlar alınıyor. Aragones'le işi başından sıkı tutacak bir Fenerbahçe, lige damgasını sezon bitmeden çok önceden vurabilir. Avrupa'da ise yapılanlar yapılacakların garantisi değil midir? Beşiktaş'ın 8, Galatasaray'ın 5 yiyerek elendikleri bu arenada, yarı final şansını kıl payı kaçıran bir takım için Aragones'in fazla düşünmemesi gerekir. Yağ, var, un var, şeker var. Güzel bir helva için de Avrupa'nın en büyük aşçısı da gelmiş. Tadından yenmeyecek bu helvayı götürmek de taraftarın hakkı olsun.