Ne fark eder ki? Avrupa Kupası'na Viyana-Salzburg gruplarındaki maçların yorumlarını (atv'ye) yaptığım için 12 gündür yurt dışındaydım. Çok yoğun olduğumuzdan Türkiye'de neler olduğunu pek takip edemedim. Zico gitti, henüz bir teknik adam ile anlaşılamadı. Emre'nin transferini de orada haber aldım. Genel Kurul'da da burada yoktum. Ama 301 milyon dolarlık bütçenin hemen hemen bütün üyeler tarafından kabul edilmesi beni çok mutlu etti. Bu rakam Fenerbahçe'nin büyük düşündüğünün göstergesidir. Şimdi gelelim teknik adam meselesine.. Beni takip edenler bilirler. Kenar yönetimi olsun, futbolcu olsun gelen isimlerim uzun yıllar hizmet etmesinden, yani istikrardan yanayım. Bu yüzden iki sene üst üste olmasına rağmen üçüncü senesinde şampiyonluğu son saniyede kaybeden Daum'un da, Zico'nun da gitmesinden yana değildim.
Şampiyonluk erken gelir Hatalar yapılmıyor mu? Hata yapılmaması futbolun doğasına aykırı. Ama genel manzaraya bakarsak Zico adına yerin dibine sokulacak bir durum olmadığını da görürüz. İlk sene şampiyon olmuş, Süper Kupayı kaldırmış, bu sezon da ikincilikle yetinmiş. Ama Avrupa'da büyük başarı sağlamış. Kadro muhafaza edildi, birkaç takviye ile güçlendirilecek. Doğru olan da bu. Futbolcular hatalarını biliyorlar. Bu sene rakipler küçümsenmeyecek ve şampiyonluk erken gelecektir. Bundan kuşkum yok. Şimdi bu takımın başında dünyanın en iyi teknik adamını getirsen ne değişecek? Alex'in olduğu takımda çift forvet oynamak zor olduğuna göre 4-4-1-1 bozulmayacak. Biz de bütün sene, "Bu adam futbolu bilmiyor. Çift forvet oynatmıyor, maça göre sistem değiştirmiyor" gibi cümlelerle yeni hocaya futbol öğretmeye devam edeceğiz. Ne değişecek ben de merak ediyorum.