Terim açıklasın Yarı finale geldik diye düğün dernek göbek atıldı! Bu turnuvada finali oynayıp şampiyon olmalıydık. Bunun altındaki her sonuç başarısızlıktır....Fatih Terim Avrupa'nın en büyük hocalarından biri. Ama takım seçerken takıntılarının esiri oldu. Adam gibi bir 22 kişi ile gitseydik eğer... Fatih Terim, Yıldıray ve Halil'i neden geri gönderdiğini, Hakan'ı niye çağırmadığını açıklamalı ve izah etmeli. "Niçin Emre, niçin Tümer?"in yanıtını vermeli
Milli Takımımızın Almanya'ya elenmesi "Şanssızlık" olarak yorumlandı. Yarı final büyük başarı olarak karşılandı. Siz nasıl görüyor sunuz? Elendik ve fevkalade üzüldüm! Çünkü bu defa gördük ki düşüncelerimde yerden göğe kadar haklıyım. Biz bu turnuvayı şampiyon kapatırdık. Almanya'nın finaldeki halini gördük. Doğru dürüst şutları, pozisyonları yok! En iyi oyuncuları Ballack, işte ortada Ballack!. Onun ötesinde bana bir tane Alman futbolcu söyle "Ah şu bizim takımda olsa" diyeceğin. Hayran olduğun! Almanya bu mu? Ben sana 1954'teki Herbelgel'in takımını sayayım, Helmut Schöln'ün, Dervall'in takımlarını sayayım.
Ama şu takımdan gelecek sene için bana abi "Üç isim söyle" de söyleyemem! En iyisi Ballack.
B TAKIMLA ZORLADIK Şimdi bu Almanya'yı biz 'Türkiye B Takımı' ile perişen ettik. O gün Almanya ile oynayan takım Türkiye'nin en iyi takımı değil. Hatta belki de en iyi ikinci takımı da değil. O gün o 11'de olmayanlardan ben bir takım yaparım 11 kişi, o çıkan takımı perişan eder. Türkiye öyle. Yani bizim B takımıyla paçavra edip tesadüfen yenildiğimiz Almanya finalde. Yani Avrupa'da futbol yok. İspanya'nın, efsane İspanyol futbolcularla alakası var mı? Hangi İspanyol futbolcusunu hayranlıkla seyrettik? Ayıla bayıla seyrettiğin "Vay be!" dediğin. Bu takımdan hangi futbolcu 10 sene sonraya, 20 sene sonraya iz bırakacak? O İspanya'nın şampiyonluğu hak ettiği söyleniyor. Biz bu turnuvadan finali oynayıp 'şampiyon' çıkmalıydık. Bunun altındaki her sonuç başarısızlıktır. Başarısızlığın başında da yanlış takım seçilmesi var. Doğru dürüst 22 kişiyle gitseydik biz şampiyon dönerdik. Fatih Terim, Avrupa'nın en büyük hocalarından biridir. Ama takım seçerken takıntılarına esir oldu. Takıntılarını aşamadı. Ve güvendiği dağlara kar yağdı. Bütün oyun düzenini bir kalıba bağlamıştı. Emre Belezoğlu'na. A Milli Takımımızı Emre oynatacaktı.
zOYUN KURUCUSUZDUK _O da sakatlandı. Emre'nin sakatlanması sürpriz değildi ki!.. Adam senelerden beri müzmin sakat!.. Yani Fatih Terim gibi bir hoca bir turnuvayı, Avrupa Şampiyonası final serisini Emre'nin üzerine kurmayı nasıl düşünür? Efendim ben öyle düşünmedim! Tamam öyleyse Yıldıray'ı niye gönderdin? Müzmin sakat Emre, sakatlandığı zaman onun işini yapabilecek en gözde futbolcu Yıldıray. Yıldıray'ı da gönderiyorsun bir başka müzmin sakatı Emre'nin yerine düşünüyorsun, Tümer'i. Tümer de sakatlandı. Oyun kurucusu yok Türkiye'nin.
_Bütün bunlar olmasaydı şampiyon olabilirdik öyle mi? Elbette... İşte gördün, İtalya bütün turnuvayı Lucatoni ile oynadı. İspanya, Tores ile oynadı. Elini vicdanına koy. Hakan Şükür, bunlardan geride mi önde mi? -Belki de şu an sevinen bizdik! Kesin! Ama biz garip bir milletiz. Yarı finale geldik diye düğün dernek göbek atıyoruz. "Bu takım neden şampiyon olamadı?" diyen benden başka ikinci bir şahıs yok, Türkiye Cumhuriyeti'nde.
_Dünya üçüncüsü olduğumuz zaman sevinirken, sadece siz "Neden şampiyon olamadık?" diye sormuştunuz. Evet, garip bir aşağılık komleksi içinde yarım kalmış başarılara tammış gibi seviniyoruz. "O Brezilya'yı biz yenebiliriz" diye bas bas bağırdım. Ne oldu o Brezilya? 2002'nin Brezilyası, 2006'da neredeydi? Görebildiniz mi? O kötü Fransa ile İtalya final oynadı. O finalistler nerede şimdi? Yani Dünya ve Avrupa futbolunda müthiş bir "gerileme" var. Ama biz bunların hiç farkında değiliz, kendi kendimizi öyle kuyuların dibinde görüyoruz ki 'yarı final' oynadık mı 'dünya bizim' oluyor. "Ohhhh, vah! Biz neymişiz!" Birilerinin gözlerini açıp artık "Niye bu başarı yarıda kaldı?" diye sorgu yapması lazım. Niye yarıda kaldık? Ben Sabah gazetesindeki köşemde yazdım; "Fatih Terim kendi oto eleştirisini yapmalı" diye. Bu milletin gözünü ancak Fatih Terim açar. Fatih Terim çıkıp, "Benim B takımımım darmadağın ettiği Almanya final oynadı. Biz niye oynayamadık?" demeli ve kendi kusurları da dahil her şeyi anlatmalı. Terim, bu oto eleştiriyi yaparsa Türkiye'ye en büyük iyiliği yapmış olur. Gerek bir futbol adamı olarak, gerek de bir lider olarak. Liderliğin en önemli vasıflarından biri de oto eleştiriyi yapabilmektir. "Ben şurada yanlış yaptım" diyebilen adam büyük adamdır. Fatih Terim, çıkmalı "Evet ben Yıldıray'ı göndermemeliydim. Evet, ben Halil Altıntop'u göndermemeliydim. Evet, ben Hakan Şükür'ü takıma çağırmalıydım" diyebilmeli. Ve de yaptıklarını da bir izah etmeli. "Niçin Emre, niçin Tümer?" sorularının yanıtlarını, Türk kamuoyuna inandığı şekilde vermesi lazım. Portekiz maçında Arda'yı bir dakika bile niye oynatmadığını anlatması lazım. "Şu sebeple oynatmadım" Tartışırız! Ama ben Fatih Terim'in yaptıklarının sebebini bilmek istiyorum. Oto eleştiri dediğim bu!
TERİM KALDIRAMAZ "Bana idam sehpaları kuruyorlar", Fatih Terim'in lafı olamaz, olmamalı. "Bana şu soruları soruyorlar, cevabım şunlardır" demeli. "Bana idam sehpaları kuruyorlar", cevap veremeyenlerin cevabıdır. Ve "acz" ifadesidir, büyüklük ifadesi değildir! Büyük Fatih cevap verir. Hakan Şükür'ü niçin çağırmadığını, Yıldıray ve Halil'i niçin geri gönderdiğini büyük Fatih'in anlatması lazımdır. Emre'ye ve Tümer'e nasıl ve niçin güvendiğini, Arda'yı niye unuttuğunu anlatması lazımdır. Bunları bilmediğimiz sürece 'idam sehpası da kurarız, giyotin de koyarız.' _Maç sonrası istifasını açıkladı, sonra geri döndü! Normal, normal! Dönmesi de yok zaten! Biz turnuva başlarken daha önce de senle konuşmuştuk. Yani Fatih Terim'in turnuva sonunda takımın başından ayrılması normaldır. Neden normal? Başarısız olursa kalması zaten doğru değil. Başarılı olsa da zaten kalmazdı. Çünkü gözü Avrupa'da, başarılı olunca Avrupa'dan gelen teklifler de artacaktı. Bence de gitmesi normal ve doğaldır. Şimdi veda etti futbolculara, oradan dönerse Fatih Terim, işte o zaman 'idam sehpaları kurulur' haberi olsun. İlk başarısızlıkta idam sehpaları kurulur. O zaman bütün bu soyunma odasındaki vedasından başlayarak, birer birer bütün lafları yüzüne vurulur. Neler, neler... Ne çirkin eleştiriler yapılır. Ben medyamı da biliyorum. Ve Fatih Terim bunları kaldıramaz!