Kötü örnek oluyor "Bizim yorumcular korkaklığı aşılıyor. Onların istediği oyunu Brückner oynattı ve takımını bitirdi. Ama bizimkiler yorum yapmaya devam ediyor"
Hollanda oynadığı futbolla büyük beğeni topluyor ve kupanın favorisi olarak görülüyor. Hollanda kupayı alabilir mi? Hollanda değil, Van Basten. 1988'deki Avrupa Şampiyonası'nda ben Almanya'daydım. Orada bir Van Basten mucizesi yaşadı Hollanda. Takımda önceleri Van Basten yoktu, yedekti. Takımın santrforu ortalığı birbirine katan Bosman kararlarının Bosman'ıydı. Bosman sakatlanınca Van Basten'i takıma koymak zorunda kaldılar. Gencecik Van Basten harikalar yarattı. Jeneriklere geçen goller attı. Bir Van Basten mucizesi yaşandı. 20 sene sonra, 2008'de gruplardan Romanya'nın arkasında 2.
olarak güç bela çıkıp gelen Hollanda, bu defa teknik direktör Van Basten'in yarattığı mucize ile turnuvanın göze en hoş gelen futbolunu oynuyor. Fransa önünde galip oynarken dahi Van Basten hâlâ maça hücum oyuncuları sokuyordu. Ve bizim korkak yorumcularımız da "Ne gerek var" diye bas bas bağırıyorlardı ama Hollanda o sayede 4'ledi. O bizim korkak yorumcularımızın istediği oyunu da Çekler'in hocası Brückner oynattı. 'Ben 2-0 galibim takımı geriye çekeyim' dedi ve bitirdi takımını! Ama bizim yorumcularımız televizyonda hâlâ yorum yapmaya devam ediyor.
MİLLİ EĞİTİME AYKIRI Risk almaktan korkan adamdan nasıl yönetici olmazsa, riskten korkan yorumcuyu da konuşturmamak lazım. Çünkü Türk gençlerine kötü örnek oluyorlar. Korkaklığı, sinikliği aşılıyorlar. Milli eğitime aykırı bu tür yorumlar. Şimdi tabii bu tür turnuvalarda süreklilik çok önemli. Hollanda'nın sürekli olup olmayacağını bilemiyoruz ama kötü başlayıp sonunu getiren takımlar biliyorum. İtalya ve Almanya gibi. Bunlar uzun dönemin iyi takımları.
Son şampiyon Yunanistan, turnuvaya puansız veda etti!.. Şampiyon olan Yunanistan ile elenen Yunanistan arasında pek fazla fark yok. Bütün oyunu bu Yunanistan'ın. 'Ben gol yemeyeyim, arada bir tane atarsam giderim' diye diye 2004'te şampiyon oldular. Bu sefer yine aynı oynadılar, atamadılar, 1'er tane yediler ve o 1'er golle elendiler. Aynı Yunanistan, aynı Rehhagel, aynı oyun tarzı, aynı düşünce ama o sefer denk gitti, bu sefer denk gitmedi. O zaman düşeş atıyorlardı, bu sefer hepyek attılar.
GÜLÜP GEÇMELİ İsviçre maçı öncesi Blinc'in dönerli karikatürü tepki çekti! Medya cevap vermek için birbiriyle yarıştı. Espriyi biraz fazla mı büyüttük!.. Bunların üstünde bile durmamak lazım. Üstelik de biz dönerin Avrupa'daki yerini de bilmiyoruz. Türkiye'deki dönerden daha yaygın. Türkiye'de Mc Donald's varsa mesela Almanya'da o kadar dönerci var. Almanya'da 'fast foot' deyince artık akla döner geliyor. Caddeye bir çıkıyorsun 100 metrede bir dönerci var. Alman mizahının temel malzemelerinden birisi olmuş döner. İki Türk karşı karşıya geliyorsa bunları Türk döneri ile birleştirmekten daha şirin bir şey olmaz. Mizah ya!.. Bizimki bir aşağılık kompleksi. Biz döneri de mizahı da keşfetmemişiz!.. Gülüp geçmek lazım...