Hakan en iyisi Türkiye eğer hücum oynayacaksa en uygun santrforun Hakan Şükür olduğunu tüm dünya biliyor. Taşın suyunu çıkarana kadar kullanacaksın Türk futboluna gelmiş geçmiş en iyi hizmeti yapan Hakan Şükür'dür. Bir tane daha yok. Bir vefa borcu olarak Avrupa Şampiyonası'na götürülmeliydi Neresinden bakarsan bak Hakan'ın bütün futbol kariyerinde Fatih Terim var. Ayrılık böyle mi olmalıydı? Bu ayrılık Fatih Terim'e yakıştı mı?
Terim kalede Volkan'a görev vereceğini ve 4-3-3'ün çeşitli versiyonlarıyla sahada mücadele edeceklerini açıkladı. Bu tercih Milli Takım'a başarı getirir mi? Fatih Terim'in sahaya nasıl çıkacağını, hangi 11'le oynayacağını bilemiyorum.
Açıkladığı Volkan dahil, her an Rüştü olabilir, değişebilir. Neden? Çünkü Fatih Terim, 2008 elemeleri başladığından bu yana bütün zamanını deneme ile geçirdi. Resmi maçlar dahil. Durmadan yeni adamlar çağırdı, yeni oyunlar oynadı. Yani bir Fatih Terim iskeleti, bir Fatih Terim oyun düzeni yerleştirmedi. Oysa bu Fatih Terim değil. 2000 yılında bıraktığımız Fatih Terim bu değil. 2000 yılındaki takımın ardında Fatih Terim'in imzası vardı. Sakat ve cezalı yoksa ben Galatasaray'ın 11'ini sayardım. Nasıl oynayacağını da anlatırdım sahada. Galatasaray-Dormund maçında da Galatasaray-Arsenal maçında da Galatasaray-Real Madrid maçında da Galatasaray-Çatladıkkapıspor maçında da nasıl oynayacağı belliydi. Bugün böyle bir bilgim yok. Fatih Terim'in hangi 11'le oynayacağını da bilmiyorum, Fatih Terim'in hangi taktikle oynayacağını da bilmiyorum. 2008 yılında iki hazırlık maçı oynadık. Hazırlık maçları finallerin denemesi olması lazım. 2010 yılına adam arar gibi oynadık biz o iki maçı. Fatih hoca, "Ben 2010 yılının takımını kuruyorum" diyor. Avrupa Şampiyonası finallerinde takım mı kurulur? Bunu Fatih hocaya ben anlatmayayım.
HÜCUM OYNAMAYACAK Avrupa Şampiyonası finallerinde oynayabilecek en iyi 11'inle oynarsın, finallerin bittiği gün de 2010'un takımına başlarsın. İş başına geldiği zaman öyle demedik mi? "Şimdi 3 maçı var. Ersun Yanal'dan devraldığı takımla gitmek zorunda. Fatih Terim, 2006 Dünya Kupası Elemeleri biter bitmez, 2008 Avrupa Şampiyonası'nın takımı için kolları sıvar" dedim, dediğimle kaldım. Sıvamadı. 2008 Avrupa Şampiyonası finallerine kaldık ama o finallerin takımı hâlâ ortada yok. Fatih hocam diyor ki "2010 yılının takımını kuruyorum." 2008'i oynamadan, 2010 yılı takımı kurulmaz. Onun için hücum oynayacağı görüşüne de katılmıyorum. Türkiye eğer hücum oynayacaksa, hücum için en uygun santrforun Hakan Şükür olduğunu dünya biliyor. Çünkü Türkiye'de bir Hakan Şükür daha yok, Avrupa'da da 2 tane, 3 tane ya var ya yok. Binaenaleyh taşın suyunu çıkarana kadar kullanacaksın. Hakan Şükür sırtı kaleye dönük oynayabilen pivot santrforların son temsilcilerinden bir tanesi. Eğer birden fazla forvetle oynayacaksan, yanındaki forvetleri en iyi oynatan adam. Kanat futbolu oynatacağın zaman ortada bulabileceğin en mükemmel adam. Kanatlardan top genelde orta olarak gelir. 'Rakip savunma kesmesin, ayak koymasın' diye. Havadan gelen bu topu golü atacak, adamın önüne indirecek ya da kaleye kafayı vuracak en iyi adam Hakan Şükür. Futbol sahasını 4'e böl. 1. bölge senin 18'in, 2. bölge senin orta sahan, 3. bölge rakibin orta sahası, 4. bölge rakibin 18'i... Fatih Terim, Galatasaray'ı, Avrupa şampiyonluğuna ulaştığı zaman oyunu 2. ve 3. bölgede kuruyordu. Katiyen kendi 18'inde oyun istemiyordu.
SÖZLERİYLE UYMUYOR Hücum futbolu da bu zaten. Bütün oyunu rakip 18'de oynayamazsın. Rakip kendi 18'inden hızla çıkacak; bu hızla çıkışı önleyip, 3. numaralı sahada, yani rakibin orta sahasında tutmanın yolu hücum pres. Hücum presi Hakan'ın en önde olduğu bir koni yapıyordu. Hakan en önde, bir yanında Suat, bir yanında Emre... O koninin en önemli, kilit adamı Hakan. Hakan şimdi yok, onu yapacak bir adam da yok. O zaman hücum pres yapmazsan topu nasıl 3. numaralı sahada tutacaksın? O zaman savunma futbolunu oynayacağın görülüyor. Top onlardayken de savunma futbolundasın, top bizdeyken de hücumu fazla düşünmediğini gösteriyorsun pivot santrforu kullanmayarak, savunma futbolu oynuyorsun. Yani Fatih Terim'in sözleriyle açıkladığı takım oturmuyor. Benim gözümde oturmuyor tabii. Maçlar başladığı zaman Fatih hocanın başka bir düşüncesi varsa onu da göreceğiz. Fatih Tekke çağrılsa olabilir miydi? UEFA Kupası finalinde maçın adamı seçildi. Bir çıkışı söz konusu. Olamaz. Fatih Tekke, Ümit Karan, Semih, Mehmet Yıldız, Gökhan Ünal; bunlar birbirine benzeyen adamlar. Fatih hoca, hangisi daha formdaysa, hangisi aklına yattıysa, hangisine sempati duyuyorsa, hangisine antipati duyuyorsa, hangisinden ümitliyse onları çağırabilir. Ben, 'Niye Mehmet Yıldız'ı çağırdı, niye Gökhan'ı çağırdı ya da niye Semih'i çağırdı' diye fazla tartışmam. Ama Hakan'ı çağırmaması baştan aşağıya bir oyun felsefesinin değiştiğini gösteriyor. Bir şeyi daha gösteriyor tabii. Sen evdeki hesabını yaptın, her şeyi kurdun kafanda. Tutmadı. 'Evdeki hesabın tutacağı' diye bir futbol kuralı yok. Futbol kadar sürprizlere açık bir oyun yok çünkü. Maçın bitmesine 10 dakika, 15 dakika kalmış ve sen oyun kuramıyorsun, düşündüğünü oynayamıyorsun ve skor üretemiyorsun. Dakikalar da giderek azalıyor. Dünyanın bütün teknik direktörlerinin bu sırada başvurdukları bir tek taktik var: Doldur boşalt. Kime dolduracaksın. Pivot santrforun olmazsa kime dolduracaksın topu. Hakan'ı oyunda düşünmesen bile kenarda düşünüp, icap ederse maçın son 10, 15 dakikasında, başka çaren kalmadığı zaman sahaya sürersin. Geçmişte örneği var. Real Madrid, Hakan Şükür gibi bir pivot santrfor olan Santillana'yı çok ileri yaşlarında son 10 dakika, 5 dakika sahaya sürmek için kenarda oturttu ve Santillana onlara kaç maç kazandırdı. Santillana orada niye oturduğunu biliyordu, Real Madrid'in teknik direktörü onu niye orada oturttuğunu biliyordu. İşlerin durduğu anda sağdan soldan ortalar başlıyordu ve Santillana kafayı çakıyordu.
TEŞEKKÜRÜ HAK ETTİ Tutar tutmaz ama A planının tutmadığı belli olduğu zaman artık her şeyi deneme hakkın var. Kaleciyi bile göndermiyor musun? 'Kornerde kafa atsın' diye. Kaleciyi göndereceğine Hakan Şükür'ü göndersen olmaz mı kafa vurmaya!.. Fatih hoca bunu düşünmez mi, düşünür. Buna rağmen Hakan Şükür'ü çağırmadı. Peki Fatih Terim, Türk futboluna ve Galatasaray'a en fazla hizmet etmiş, katılmıyorsa bana söylesin, Hakan Şükür'e bu turnuvada bir veda töreni düzenlemeliydi. Hakan Şükür yaptığı hizmetlerinden dolayı Avrupa Şampiyonası'na götürülmeliydi. 23 kişiden 1'i Hakan Şükür olsa, ne olurdu? Saydığım fiziksel faydalarının yanında bir de bu var. Bir teşekkürü Hakan Şükür hak etmemişse, kim hak etmiştir? Türk futboluna gelmiş geçmiş en iyi hizmeti yapan adamdır Hakan Şükür. Galatasaray'ın Avrupa şampiyonluğunun altında imzası var, Milli Takım'ın Dünya 3.'lüğünün altında imzası var, kırılmadık rekor bırakmamış, gol, asist konusunda... Böyle bir adam yok. Fatih hoca sen buna teşekkür etmezsen, kime edeceksin!.. Sonra nasıl 'vefalı adamım' diyeceksin!..
