İnanılır gibi değil Fatih Terim'in en büyük yanlışı iskeleti kuramaması. Hâlâ kim oynayacak, nerede oynayacak belli değil. Bu Fatih Terim adına yakışan bir şey değil
Uruguay maçında sahaya çıkan 11 kişiden sadece 3'ü Portekiz'e karşı oynarsa hiç şaşırmam. Hâlâ oyuncu deniyor. Terim'in bunları yaptığına inanamıyorum
İlk maça çıkacak takımın yüzde 50'sini doğru bileni alnından öperim. Terim, takımı dünya medyası ve teknik direktörlerden saklıyor olsa ancak bu kadar başarılı olurdu
Milli Takım'ın Slovakya maçının ardından "Final oynarız" sesleri yükseldi ama hemen ardından da Uruguay mağlubiyeti geldi. Bu yenilgi eleştirileri de beraberinde getirdi. Eleştirileri geç.
Bizim tabelacı medyanın eleştirilerini artık ben ciddiye almıyorum. Ne yazık ki arkadaşlarımızın yüzde 80'i skora göre yazı yazıyor. Sayfalar skora göre hazırlanıyor, başlıklar skora göre atılıyor. Olacak şey değil!.. Bunlar hazırlık maçı... Hazırlık maçlarının skoruna bakmayacaksın, ne olup bitiyor ona bakacaksın. Okuduğum yazılarda ne olup bittiğini anlamaya imkân yok. Allah'tan maçı seyrediyorum da ne kadar komik eleştiriler yapıldığını görüyorum. Şimdi biz grup maçlarına 7 Haziran'da başlayacağız. Parmak hesabı günleri kaldı artık; 1-2 oynamayla bugün benim Türkiye'nin sahaya çıkacak takımını bilmem lazım. Var mı bilen? 26'dan 23'e inecek takımda kimlerin kadro dışı olacağını bilen var mı? Fatih Terim'in en büyük yanlışı, daha iskeleti oluşturamaması. İki sene eleme maçları, 2008 yılındaki hazırlık maçlarına rağmen kim oynayacak belli değil, nerede oynayacak belli değil!.. Hâlâ denemeler yapıyor. Hâlâ Colin Kazım '23 kişilik kadroda olsun mu, olmasın mı' konuşuluyor. Böyle bir şey olmaz. Bu Fatih Terim adına yakışan bir şey değil. Bu takımın artık finallerde oynayacağı futbolu oynaması, en az 8 oyuncusunun belli olması lazım. 3 kişi form durumu, sakatlık durumuna göre değişebilir. Ben hâlâ kalede Rüştü mü oynayacak, Volkan mı oynayacak bilemiyorum. Uruguay maçındaki Volkan oynayacaksa yandık. Fatih Terim diyor ki "Birinci kalecim Volkan." Bu mu? Dün geceki (önceki gece) Volkan benim arkamda olsa ben dünyanın en iyi stoperi olsam, ayağım dolaşır. Sağ bekin kim, sol bekin kim, stoperlerin kim belli değil. Uruguay maçında sahaya çıkan 11'den 7 Haziran Cumartesi gecesi Portekiz'e karşı 3 kişi çıkabilir! Buna da hiç şaşırmam. Fatih hoca hâlâ mı deniyorsun? Bir hafta kalmış 'Ne denemesi' demezler mi adama! Hamit'i denersin, 'ayağı sakat mı, değil mi' diye; takım denemezsin, adam denemezsin. Ben inanamıyorum, Fatih Terim'in bunları yaptığına inanamıyorum.
PERİŞAN OLURSUN Şimdi tabelacılık yapalım: 2-1 galipken, 3-2 mağlup duruma düşüyorsun. O sıradaki değişikliklere bak: Yıldıray çıkıyor, Emre çıkıyor, Arda çıkıyor. Yani topa basan, ayağında top tutan 3 adam çıkıyor; yerlerine Tuncay giriyor, Halil giriyor, Mevlüt giriyor... Hayatında topa basmayan, sadece koşan 3 adam. Şimdi sen 2-1 galipken, oyunu kontrol edeceğine, bu değişiklikleri yaparsan o maç 2-1'den 3-2'ye döner. Bu bir deneme maçı, hazırlık maçı. Şurada 10 gün kalmasına rağmen 'Tuncay'ı da göreyim, Mevlüt'ü de göreyim' diyebilirsin ama sen yarın bir puan maçında da topa basan 3 adamı çıkarıp, yerine 3 tane sağ-sol koşucusu alırsan o takım perişan olur. Şimdi bir soru daha: Takım 3-2 mağlup, süre daralmış. Durmadan doldur boşalt yapıyorlar. Gördük, seyrettik. Hayır öyle değil diyorsa Fatih hocam, beraber seyredelim o 10 dakikayı. O son 10 dakikada Hakan Şükür mü yarar takıma Mevlüt mü yarar?
KİME ORTALAYACAK! Böyle bir 10 dakikayı biz finallerde yaşadığımız zaman nerede benim pivot santrforum? Kim oynayacak, kime doldur boşalt yapacak bu takım? Sabri'ler, Yıldıray'lar, Nihat'lar, Arda'lar kime ortalayacaklar topu; geriden gelen Mehmet Topal'a mı? Finallerle sayılı günler kalmış, 'kimlerle oynayacak ve ne oynayacak' bilemiyoruz. Fatih Terim, dünya medyasından, teknik direktörlerinden Türk takımını saklıyor olsa bu kadar başarılı olur. Düşünebiliyor musunuz? Sahaya çıkaracağı takımı sokaktaki çocuklar ezbere biliyorlardı. Kopenhag'daki maçın sabahında Boğaz'da balık avlayan 10 yaşındaki çocuğa, 'Galatasaray nasıl çıkacak sahaya?' diye sorsan ezbere sayardı. Şimdi hem de İsviçre'de hem de Milli Takım'ın kampında olan gazeteci dostlarıma soruyorum; ilk maça çıkacak takımı sayar mısınız? Yüzde 50 isabet sağlayanı alnından öperim. Takım baştan sona kötü. Kaleci felaket, savunma delik deşik... Orta sahada ne olduğu belli değil! Sabah gazetelere bakıyorum "Takımın en iyisi Mehmet Topal" diyorlar... Mehmet Topal, 100 toptan 70'ini rakibe attı. Ayağına gelen her topu rakibe atan bir orta saha oyuncusu nasıl sahanın en iyisi olur? en iyi ise gerisi utansın artık!.. Bütün bir sezon topa vurmamış Emre sahada, bütün bir sezon topa vurmamış Emre'nin yedeği de Tümer. O da bütün bir sezon topa vurmamış. Yani ne yapmak istiyor Fatih Terim. Bir takım hayallerin peşindeysen o zaman en evvel Hakan Şükür'ü takıma alman lazım. Ama Hakan Şükür'ü almadı; niye almadığını da izah etmedi. Aynen Ersun Yanal gibi... Fatih Terim de Hakan Şükür'ü niçin çağırmadığını Türk kamuoyuna izah edemedi.
HÜCUM OYNAMIYOR _Terim, hazırlık maçları öncesinde, 'hücum futbolu oynatacağını' söylüyordu. İki maçı göz önüne aldığınızda ortaya konulan futbol için 'hücum futbolu' denir mi? Hayır. Maçı anlatan arkadaşlar altını çizdiler, Fatih Terim, takımın hücumdan savunmaya dönerken zorlandığını söylemiş. Yoo, hücum yapmıyorlar ki!.. Kim diyor hücum yaptığını! Hücum futbolu bir düşünce. Nihat'ın topu alıp ileri gitmesi, sürmesi, çalım yapması hücum futbolu değil. 2000 yılının Galatasaray'ı hücum futbolu oynuyordu. Hücum futbolunun nasıl oynandığını da gösteriyordu. Hücum futbolunun 1. maddesi hücum pres. Rakibe topu kaptırdığın anda rakip kontratak yaparsa gafil avlanırsın. O kontratağı önlemenin tek yolu ne: Hücum pres. Yani hücum futbolunun ayrılmaz parçası hücum pres. Hani nerede: Hücum pres. Yok...