İyiler kazandı! Savunma futbolunu ekol haline getiren İtalyanlarla, böylesi şampiyonalarda genellikle iyi futbollarıyla dikkat çekip şanssızlıklara boyun eğen İspanyollar ilk yarıda resmen uyuttular. Aragones'in talebeleri nadiren de olsa organize ataklarla Buffon'un kalesini yoklarken İtalyanlar aslan pozu veren tavşan gibiydiler. İkinci yarıda da biraz olsun uykumuz açıldı. Boğa yine daha cesur ve daha iştahlıydı. Fenerbahçe'nin gündemindeki Aragones'in kenardan sürekli ileri gitmeleri için uyardığı, David Villa, İniesta, Senna (Müthiş oynadı), Torres, Hernandoz, Fabregas ve Villa tüm çabalarına rağmen tehlikeli bölgede tehlikeli olmayı başaramadılar. Şut denemeleri de genellikle meşin yuvarlağı tribünlerle buluşturmaktan öteye gidemedi.
Hedef penaltılardı Normal sürenin sonları yaklaştıkça İtalyanlar'ın kontratakları daha tehlikeli hale geldi. Bunlardan birinde Casillas'ın son andaki müdahalesi mutlak golü önlerken Aragones, Fabregas'la Cazorla'yı sahaya sürüp kilidi açmak için yeni bir arayışa girdi. (Bu Fabregas'ı kulübede oturtan Aragones, Fener'e gelirse Alex'e de aynı şeyi yapar benden söylemesi.) Maç boyu ustası olduğu hava toplarında zamanlama hatası yapan Luca Toni atmak şöyle dursun Grosso'nun atacağı muhtemel golü önleyerek herkesi şoke etti. Fabregas'la daha iyi organize olan İspanyollar buna rağmen bir anahtar icat edemediler. Yine Fenerbahçe'nin ilgilendiği Güiza'nın (Çok çabuk bir oyuncu) 85'te oyuna girmesi Aragones'in son kozunu oynaması anlamına geliyordu. Uzatmalarda da bir şey değişmedi. İtalyanlar penaltılara gitmeyi hedeflerken İspanyollar da çilingir aradılar! Sonucunda Çizme'nin çocukları amacına ulaşıp işi penaltılara taşıdılar ama çok istedikleri beyaz nokta vuruşunda teslim oldular. Bana göre dün gece iyiler kazandı.