MiLLi TAKIM PiRANA OLMALI Slovakya maçına, uzun süredir Milli Takım'ın yapmadığı bir taktikle çıktı hoca; 4-4-2. Orta alanın ortasında 2 sağlam ön libero vardı. Aurelio öne doğru Topal ise savunmaya yakın oynuyordu. Savunmanın ortasında Gökhan ve Emre sırıtmıyor, sağ kanatta İbrahim Kaş "idareten orada olduğunu gösteriyordu. Hakan Balta ise sol kanat için ne kadar doğru bir seçim olduğunu her topu alış ve çıkışında belli ediyordu. Ama sorunlar vardı. Emre Güngör "ben savunmadan topu düzgün çıkaramam" dedirtecek çıkış sıkıntıları yaşıyor. Topal ve Aurelio, topu karşılayan, top kazanan becerilerini, öne doğru oynama konusunda gösteremeyince, takımda ileri istediği kadar gidemiyordu. Yine de 2 kanatta Tuncay ve Kazım dikine oynama istekleri ile vitesi biraz yükselten adamlar oluyorlardı. Ama öndeki 2 santrforumuz birbirlerini ilk kez havaalanında gördükleri için de ön alanda yer paylaşımı hataları yapıyor. İş, aralarındaki koordinasyonsuzluktan dolayı tesadüfe kalıyordu. İlk yarının özeti şuydu: Biz, "işi sağlama alıp, gol şansı vermeyelim, beraberliğe yatalım" türü bir oyunu becerebilecek bir takım değildik. Fatih hoca şunu iyi biliyordu: "Türk Milli Takımı, kısaldıkça ve Pİ- RANA'laştıkça rakibi bozar!" G.Saray'ı Okan, Suat, Emre UEFA şampiyonu yapmış. Aynı kısa piranhalar dünya 3.'lüğü getirmemiş miydi? Nitekim sadece Emre ve Gökdeniz'in girmesi bile, öne ve dikine oynama yüzdemizi % 35 arttırdı. 4-1- 4-1 oynamaya başladık. Önde tek santrforla oynayınca, arkadaki 4'lü çabuk ve hızlı yer değiştiren Kazım, Tuncay, Gökdeniz, Emre'den oluşunca, takımın gol alanına gitme süresi ilk yarıda 13-14 saniyelerde iken 7-8 saniyelere düştü. Takım ilk yarı 15 pasla rakip sahaya yerleşirken, 4 pasta rakip alana gitti. Slovakya savunmasından dönen her topa biz bastık ve top çoğunlukla bizde kaldı. Sabri ve Arda ile daha da kısaldık ama süratimiz arttı. Sonuçta takım PİRANA gibi oldu. Her topa saldırdık ve kazandık. Maçın özeti ne mi idi? 1-Biz 4-4-2'yi bu turnuvada belki İsviçre maçında uygulayabiliriz. Ama Çek ve Portekiz maçları bu taktikle oynanmaz. 2-Topla ve Aurelio öne geçtiğimiz maçların son dakikalarında orta alan direncini arttırmak için kullanılır ama bunun dışında, bizi galibiyete götürecek anahtar olma şansları az gibi gözükmektedir. 3-Dünya futbolu artık önde tek adam ve arkasında bir 3'lü yapı kullanmakta ve bu 4 adam rakip stoperlere baskı yapmakta, top çalmaktadır. Emre Güngör çabukluğu ile savunmada başarılı ama top çıkarmadaki yetersizliği ile bu tür pres yapan takımlar karşısında sıkıntı olacaktır. 4-Orta alanda Emre'nin varlığı olmazsa olmazdır. 4-1-4-1 bizim oyun yapımıza daha uygun bir taktik diziliş olarak gözükmektedir. 5-Kanat ortaları ve duran toplar başımıza dert olmaya devam edecektir. 6-Oyuncularımızın hırsı ve dinçliği bana umut vermiştir.
