Fenerbahçe
Galatasaray  
Beşiktaş  
Trabzonspor  
Süper Lig  
2. & 3. Ligler  
Aktüel  
Yazarlar  
Fikstür  
Mobil Eğlence  
SMS Paketi  
Ana Sayfa  
Arşiv  
     
Sayısal loto
Spor toto
Şans topu
Derbiyi kim kazanır?

Çok sevdiğim bir Danimarka atasözü vardır; "Vaadler memleketinde insanların çoğu açlıktan ölür" der. Bizim yöneticiler de sürekli şampiyonluk vadeder. Ama sonunda 1 takımlık kontenjan olduğu için, geri kalan takımların taraftarlarına "Sinirden giren krampları tedavi ettirme'' işi kalır. Neyse, bu lafı kimseye söylemedim. Ben işime bakayım ve dev maçın analizini yapalım:

MEDYAYI OKUMAYAN MAÇI ALIR
Bizim topçuların en zor becerdiği iş, medyanın etkilerinden korunabilmek. Medyada kendileri hakkında çıkan olumsuz eleştirilerden müthiş etkileniyorlar. Bu nedenle takımın içinde ne kadar çok yabancı oyuncu varsa, o takım o denli avantajlı oluyor.
Yaşadığı ülkenin dilinden anlamamanın avantajı büyük. Ne gazete okuyor, ne de TV seyrediyor bu yabancılar. Kendilerine, bazen gündeme gelebilmek amaçlı olan "Sallamaları'' okumuyor, dinlemiyor, seyretmiyorlar. Dolayısı ile maçlara hazırlanırken kafaları daha az karışıyor. İşte bu nedenle Fenerbahçe, yabancı sayısı daha fazla olduğu için avantajlı.

"HAYDi ASLANIM'' DOLDURUŞUNA GELEN KAYBEDER
Bugün, dünyada oynanan maçlarda garip bir trend oluştu. Topla daha fazla oynayan takımlar maçı kaybediyor. Bunun nedeni, futbolda golün oluş süresi ve pas sayısında yatıyor. Siz dakikalarca topa sahip olup, bir sağa bir sola oynuyorsunuz ama rakip, siz bunları yaparken ve üstüne gitmişken, topu kapıyor ve 2-3 pasta, 8-9 saniyede, bomboş yarı alanınıza gelip golü atıyor. Özellikle takımların güçlerinin denk olduğu maçlarda durum aynen böyle. Daha 1 ve 2 gün önce oynanan, Liverpool- Chelsea ve Barça-M.United maçları bunun en yakın örneği. Top % 55 Liverpool'da, % 65 Barcelona'da kaldı ama topla az oynasalar da Chelsea de, M.United da beraberliği kaptı gitti. O nedenle bu maçta topu ayağında fazla tutan değil, az oynayan ama rakip kaleye hızlı giden kazanacak. Bu açıdan bakıldığında Fenerbahçe; rakibinin topla daha fazla oynamasına izin verecek, kendi alanına çekilip, seyircisinin de itmesiyle coşan G.Saray'a karşı kontra arayacak. Burada önemli olan G.Saray'ın bu oyuna düşüp düşmeyeceği olacak. Eğer seyircinin dolduruşuna gelirse başına dert alacak.

TEK FORVET DERBiLERDE G.SARAY'A YARAR
Dünyada artık önde iki santrfor ile oynayan takım sayısı çok az. Moda olanı; önde gezen, şut atan, top kaybetmeyen, duvar olabilen, kaleye hem arkası hem önü dönük oynayabilen adamlar. Bu nedenle Henry ve Drogba çok makbul adamlardır piyasada. Bu nedenle millet Eto'o'nun peşinden koşar. Bu nedenle Nistelrooy her gittiği ülkede prim yapar. Bu nedenle Torres, Liverpool'un vazgeçilmezi olur. Bayern Münih, İnter, Milan bu yapının dışındadır. Ama onlarda da öndeki çift santrforun alan paylaşım sorunları vardır. Bu nedenle Klose, arkadaşı Toni'yi, Sinan Engin'in, Bursa yöneticisi Lemi Bey'i sevdiği kadar sever! Bu nedenle İbrahimoviç, Crespo'ya Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye yaptığı muameleyi yapar! Bu nedenle Milan bir türlü dikiş tutturamamaktadır. Barcelona, önde Eto'o'yu tek kullanacağım diye, orta alanı 4'lü yapar ve o 4'lünün sol kanadına, aynen Manchester United maçının ikinci yarısında yaptığı gibi Henry'yi koyar. Yine aynı nedenle Barça maçında, önde Ronaldo'yu tek kullanan Ferguson, onun arkasında tek adam olarak Tevez'i oynatır, 'orta saham sağlam olsun, 4 adam bulunsun' diye düşünüp, o 4'lünün en sağına da Rooney'yi koyar, Rooney bu haliyle hücuma hiç katkı yapamasa da ondan savunma yapmasını bekler. Sonuç olarak; moda olanı artık 4'lü savunma önü 2 ön libero, önlerinde 3'lü bir blok veya tek ön libero önü 4'lü bir blok ve en önde bir santrfor yani 4-2-3-1 veya 4-1-4-1 gibi oynamaktır Avrupa'da. Bu da çok normaldir. Çünkü günümüz futbolunda savunmacılar sırtı dönük hücumculara nefes bile aldırmaz. Bu nedenle hücumcular yüzü dönük olarak hareketlenip, önlerinde boş alan bulduklarında iş yapar. İki tane canavar gibi santrforunuz olsa bile (Sevilla örneğinde olduğu gibi) orta saha zafiyetiniz oluşursa golleri de yer, bu sefer yediklerinize atarak yetişmeye çalışırsınız. İşte tüm bu nedenlerle Fenerbahçe'ye karşı G.Saray'ın tek forvetle oynaması akılcıdır. Başka türlü, 4-4-1-1 oynayan Fener'le mücadele etme şansı olamaz. Öndeki tek forvet de tartışmasız Nonda olmalıdır. Tek forvet arkası oynayacak olan Lincoln de kendisinden savunma yapması istenmeyeceği ve beklenmeyeceği için (aynı Fener'deki Alex'in fonksiyonu gibi) çok iş yapacaktır. Fenerbahçe ise Kezman'la başlayacak. İlk yarı rakibi oyalayacak. Sırtı dönük oynayabilen Semih'i 65-70 arası oyuna alıp, Deivid ve Alex'le gol bulacaktır. Orta alan ön liberolar mücadelesinde ise Fenerbahçe daha avantajlıdır. Araya girerek top kazanma özelliği Selçuk ve Aurelio'da Ayhan ve Topal'a göre daha fazladır. Selçuk'un oynaması, topla çıkarken çok pas hatası yapıyor olsa da, Fenerbahçe'yi daha önde tutmayı sağlamaktadır.

KARTLAR ÇOK CAN YAKACAK
Bu kadar gerilimli bir maçta ve ortamda kartların olmaması mümkün değil elbette. Sabri, Lugano, Servet, Edu ve Ayhan beşlisinin tümünün sarı kart riski, hatta bunlardan birinin kırmızıya dönmesi çok yüksek olasılık olacaktır. Bu nedenle en az 5 kartın gösterileceği bir karşılaşma bizi beklemektedir.

25'iN ÜZERiNDE FAUL OLACAK
Her iki takımda da ciddi hamle zamanlaması olan oyuncular mevcut. Bu nedenle özellikle ortadan gelişen ataklarda her iki takım da Alex, Lincoln, Nonda ve Deivid ile çok faul kazanacaklar. Faul sayısı 25'in üzerinde olacak. Bu durumda duran toptan gol şansı da doğacak. Bu şansı Fenerbahçe'nin daha iyi kullanacağını düşünüyorum.

DEiViD VE LiNCOLN MAÇIN SONUCUNU BELİRLEYECEK
Bundan önceki maçlarında, yüzü kaleye dönük ve öne doğru hamle yapma özelliğine sahip, orta saha fonksiyonu taşıyan adamlarla, rakiplerin orta saha ve defans adamları her iki takımın da başına bela oldu. Fenerbahçe bu özellikteki adamlardan yani, Escude'den, Alves'den, Keita'dan, Lampard'dan, Ballack'tan yedi golleri. Dikkat edin; ciddi rakiplerin orta saha ve defans adamları gol attı hep sarı-lacivertlilere. O nedenle aynı işi G.Saray da deneyecek, Lincoln, Servet ve Arda Fener'e dert olacak. Ya G.Saray, o farklı mı sanki? Leverkusen'in gollerini atanlar Barbarez, Haggui, Schneider değil miydi? Bordoeaux'dan Cavenaghi, Helsingborg'tan Andesson gol atmadı mı sarıkırmızılılara? Dolayısı ile maçın kaderini orta alandan gelip, gol atacak oyuncular belirleyecek. Deivid ve Lincoln önemli olacak. Bu anlamda iki takımın da eşit güce sahip olduğunu düşünüyorum.

SONUÇ: İki takım da gol atacaktır. İlk 20 dakika G.Saray fırtına gibi başlayacak. İlk yarının son 15 dakikası Fenerbahçe'nin tehlikeleri olacaktır. İlk yarı 1 gol olma ihtimali ve bunu Fenerbahçe'nin atma ihtimali yüksektir. Bu maç beraberlik kokan bir maçtır. Ama kazanan bir takım olursa, hele de ilk golü atarsa, o takımın adının Fenerbahçe olma ihtimali daha yüksektir.



YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Süper Edu   / 20-04-2008
 Kezman atmasaydı   / 14-04-2008
 4 büyüklere hangi futbolcuları öneriyorum   / 13-04-2008
 Eğme başını F.Bahçe   / 09-04-2008
 Fener Chelsea'den başı dik dönecek!   / 08-04-2008
 İpin ucundan!   / 06-04-2008
 Chelsea elenecek   / 03-04-2008
 Chelsea'yi yenecek   / 02-04-2008
 Feneroloji   / 30-03-2008
 Yumurta kapıya!   / 22-03-2008


 
Derbiyi kim kazanır?
İddialifutbol.com sitesi kuponunuzun tutma ihtimalini 'tutturmatik' ile hesaplıyor!
 

Fenerbahçe | Galatasaray | Beşiktaş | Trabzonspor | Süper Lig | 2 & 3 Ligler | Aktüel | Yazarlar | Sayısal loto | Süper toto | Şans topu | Künye | Ana Sayfa



Copyright © 2003, 2008 - Tüm hakları saklıdır.
Turkuvaz Gazete Dergi Basım A.Ş.
Üretim ve Tasarım  Medya Bilgi Grubu

Açığı kaçırma
"Açık veren kaybedecek, açığı...
Meydan okudu
Sarı-lacivertli ekibi mutlaka...
Yeni moda Coulibaly
Sağlam' ın istediği 28 yaşındaki...
Önemli toplantı
Trabzonspor kulübünde transfer...