Feneroloji Biri mecburiyetten 2 değişiklik F.Bahçe'nin balansını bozmamış görünüyordu. Kazım'ın İngiliz stili, birinci ortasını Gökhan kesiyor ama cepheden gelen topa Alex 'İngilizvari' vurunca F.Bahçe avantajı hemen yakalıyordu. Dün maç öncesi yazdığım "Savunmalar kalabalıkken gol olacak" tezim de ispatlanıyordu. Orta sahada Maldonado- Aurelio, Cisse'ye üstünlük sağlıyor, F.Bahçe geniş boşlukları bulduğu Beşiktaş orta alanında topu istediği yöne, istediği anda çevirebiliyor, kontratakları hızlı yapıyor ama son pasları beceremiyordu. Beşiktaş'ın, ceza alanına, Delgado'nun attığı paslarla yaptığı atak girişimlerinde F.Bahçelilerin kritik son an müdahaleleri ve doğru zamanda araya girmeleri Beşiktaş'ın topu ceza alanına getirmesini engelliyor ama gene de Beşiktaş, gol atıp arkaya çekilen F.Bahçe'nin üzerine iştahla saldırıyordu. Uğur'un çıkarken kaptırdığı toplar, Serdar'ın taşıdığı pozisyonlar F.Bahçe'nin terlediği anlardı. Baskının yarattığı stres hata yaptırıyor, Lugano'nun ıskası, Volkan'ın kurtarışı ile kâbusa dönmüyordu. Aynı Lugano 40'ta da 'ıskakolik' haline devam ediyor, taraftarını ateş basıyordu. 31'de Cisse'nin kartı, orta sahadaki tek direncinin mücadele gücünü azaltarak Kartal'ı sıkıntıya sokuyor, Cisse pek ortalarda görünmüyordu.
Sonucu yazmıştım zaten Uğur ve Vederson'un, uzak ve uyumsuz oynamaları aralarına Serdar ve İbrahim Toraman'ı kaçırıyor ama Beşiktaş oradan iyi orta yapamıyordu. Baskı yemeyi engellemenin tek yolu öndeki santrforun topu rakip yarı alanda tutabilmesidir. Ama Kezman'da bunu yapacak güç ve beceri yoktu, bunu yapacak Semih ise kenarda oturuyordu. Üzülmez'i oyundan alıp, Ali Tandoğan'ı sağa, Toraman'ı stopere, Baki'yi sola çeken Sağlam, savunmada tüm taşları yerinden oynatıyor, Maldonado tekniği iyi olmadığı için tek pasla riske girmiyor, 60'a kadar etkisiz Holosko'nun süper pasında Gökhan hayati bir müdahale yapıyordu. Etkisiz kalan Uğur yerine Semih değişikliği, sıkıntı yaşayan sol kanada takım olarak savunma aksiyonu kazandırmak içindi. Ama ilginç olanı F.Bahçe'nin baskı yediği bir anda değil de, korner attığı bir pozisyondan sonra az adamla yakalanıp golü yemesi idi. Bu dakikadan sonra hızlı hücum şansını kullanma dışında şansı olmayan F.Bahçe bunu doğru adam Semih'le yapıyor, Alex de "Büyük maçların da adamı olduğunu" bir kez daha ispat ediyordu. Sonuç mu? Dün ilk yarıyı galip bitiren kazanacak, Fenerbahçe kazanır" diye Fotomaç'a yazmıştım zaten.