Onurbahçe Şok bir başlangıçtı... Adamlar zaten her pozisyonda kendini yalandan yere atan bir 'sahtekarvilla' takımı idiler. Ama böyle başlamamalı idik. Volkan'ın aslında nasıl bir kaleci olduğunu bilmeyen, talihsizliğini anlayamayan, işi gücü normalde orta yapmak olan Sevilla her mesafeden vurmaya başladı. Hepsinin toplamı; 10 dakikada 3 sarı kart ve 2 yenilmiş gol idi. Sevilla 3 hafta önce kazandığı Espanyol maçında bile 10 dakikada 2 gol bulmuştu. Bu maçta 8 dakikada bulunan 2 gol sadece bizim değil, onların da balansını bozuyor ve Kezmangolünü kaçırınca, duran top fırsatçısı Deivid skoru 2-1'e getiriyordu. Sadece Hollywood yıldızı Capel'in driplingleri zorluyor ama Fenerbahçe "Yok öyle 5 dakikada 2 gol atıp üstüne yatmak" dercesine çok adamla gidiyordu korkmadan rakibin üzerine. Selçuk ile Aurelio, Poulsen ve Keita'dan daha çok top kazanıyor ama Deivid taktik gereği ön alana yakın oynadığı için sağ kanada yardıma gelmek zorunda kalınca da kartlı Selçuk faulleri ile korkutuyordu. Onlar yakalayıp atıyor, biz ise eziyor ama suyunu çıkaramıyorduk. Deivid ve Uğur'un 30 saniyede kaçırdıkları 2 gol, adamların kaleyi bulan 3 şutunun da gol olduğu ilk yarıyı bize üzdürerek kapatıyordu.
Fener tırnak yedirdi! Çok koşmasına rağmen Kezman'ın etkisizliği beni üzüyordu. Kanatlardan, bir Avrupa deplasman maçında ancak bu kadar orta yapılırdı, bir İspanyol takımı ancak bu kadar ezilirdi ama o ortalara Alex vuruyordu, Kezman seyrederken. Bendeniz de soruyordu "Santrfor nerede?" Zico'nun cevabı ise Semih'i oyuna almak oluyordu, tek ön liberoya dönüp riske girerek. Ama nefes alamıyordu Sevilla, savunmadan çıkarken her topa basan Fenerbahçe'yi görünce. Benim de kanıma dokunuyordu açıkçası gol pozisyonu bile vermeden, orta yaptırmadan 3-1 yenik oynamak. Zico taktik deha örnekleri gösteriyordu. Alex top çalıyor, Deivid savunma yapıyor, Gökhan ve Uğur "kanatta nasıl oynanır" dersi veriyordu. Ama kullandığımız her duran topta dağıttığımız Sevilla'ya, büyük maçların da büyük adamı Alex, bir duran toptan maçın adamı Deivid'e ikinciyi attırınca, sahasında asla rakipten daha az topla oynamamış Sevilla'ya Fenerbahçe bunu da tattırıyordu. Penaltılarda da adam gibi adam Volkan onlara nasıl bir kaleci olduğunu gösteriyor, Fenerbahçe çeyrek finale çıkıyordu. 8 dakikada 2 gol yiyip de ayakta kalmayı başaran, Jimenez'e telaştan top toplayıcılık yaptırtan, Sevilla seyircisinde yemekten tırnak bırakmayan bu çocukların yaptığı büyük işi yürekten kutluyorum. Avrupa'da oynadıkları futbolla bize gurur veren, ONURBAHÇE'yi yarattıkları için teşekkür ediyorum.
Servisi
