Fenerli Kalli "Galatasaray için her şey iyi gidiyordu. İyi oynayan taraf sarı-kırmızılılardı. Kenarda birden Ayhan belirdi ve Hakan'ın çıkacağını gösteren tabela kalktı." Şaka yapıyor sandım Kalli. O ana kadar iki santrforla önde basıp Fenerbahçe'ye oyun imkânı vermeyen, Fenerbahçe savunmasının öne çıkmasını engelleyen çift santrfordan vazgeçip orta alana bir adam almak ve böylece önde oynamak yerine geriye yaslanmak Galatasaraylı değil, Fenerli Kalli'nin yapabileceği bir oyun bozanlıktı. Halbuki oyun, Ümit'i bile kenara çekerek 4-4-2 başladığı ama 4-2-3-1 ile kanatları daha da kuvvetlendirerek Fenerbahçe üzerinde üstünlük kurduğu bir tarz ile başlamıştı Cimbom için. Aurelio ve Selçuk da savunmaya iyice gömülünce dönen topları da Galatasaray alıyor, Deivid ve Uğur'un iyi savunma yapamadığı kanatlardan deplasmandaki bir derbide yapılabileceğin çok üzerinde orta yapıyordu. "0" yabancılı Galatasaray'ın presi Fener'e savunmadan çıkarken çok top kaybettiriyor bu da baskı yemelerine yol açıyordu.
İmdada Lugano yetişti İlk yarının özeti: 1-İki ön libero ve iki santrfor ile önde basan Galatasaray, Fenerbahçe'yi bozmuştu ve kanatları daha iyi kullanmıştı. 2-Alex'in pas bölgesinde sadece Semih seçeneği olunca Fenerbahçe hücumda zayıf kalmıştı. 3- Servet'in kırmızı kartlık hareketinden atılmayışı oyunun kaderini etkilemişti. İkinci yarıda Kezman'ın varlığı ön alanda Fenerbahçe'nin top tutamamasına ve baskı yemesinin devamına yol açarken, Kalli'nin Fenerliliği tutuyor Ayhan-Hakan değişikliliğiyle bu kez Galatasaray baskı yemeye başlıyordu. O dakikadan sonraki nadir hücumlarda top kaptırınca eski G.Birliği faulleri yapmaya başlayan ve üstünlüğü Fenerbahçe'ye kaptıran Galatasaray'ın imdadına ise Lugano'nun kırmızı kartı yetişiyordu. Sonuç: Galatasaray daha iyi, Fenerbahçe kötü, Kalli ise şaşırtıcıydı.