"Bırak Edu" Capel yoktu, şaka gibiydi. Alex'e markaj yapmıyorlardı, istediği ortam vardı ama çabuk oynayan Sevilla'ya aynı çabuklukta karşılık veremeyen Fenerbahçe, Volkan'ın nefis kurtarışıyla ilk gol tehlikesini atlatıyordu. Başlangıçta zorun F.Bahçe'nin attığı her uzun topun Kezman tarafından alınamayıp, kaybedelişi buna karşın onların ise Fabiano ve Kanoute ile her topu kaybetmeden arkadan bindiren adamlara aktarabilmeleriydi. Onlar topu iyi kullanıyor, F.Bahçe ise inisiyatifi mecburen topla iyi oynayana bırakıyordu. Oyun alanında Kezman ile savunma arasında zaman zaman 70 metre mesafe olunca da takım hücuma giderken zorlanıyordu. 11. dakikada Kezman pozisyonu kaçırıyor ama F.Bahçe dünya standartlarındaki gibi üç pasta ve Uğur'un Kezman'a attırdığı golle galibiyeti buluyordu. Kötü başlayan takım için bu ilaç oluyor, La Liga'da deplasmanlarda rakip forvetlerden sadece bir gol yiyen Sevilla'ya gol atan Kezman, beni de tekzip ediyordu. Ama Volkan'ın "Bırak Edu" demediği pozisyon, bir Edu klasiğine daha yol açıyordu. F.Bahçe'nin hızlı oynadığı ve dönen topları aldığı her pozisyon gole yaklaştırıyor, Aurelio mükemmel oynuyor, Selçuk hep doğru yerlerde bulunuyor, Uğur ve Gökhan etkili bindirmeler yapıyordu.
İlahi adaletin cevabı İlk yarının özeti: 1- F.Bahçe talihsiz gole rağmen rakibe kanatları kullandırmadı. Ama hızlı oynamalarına engel olamadı. 2- Alex ağırlığını koyamadı. 3- Sevilla çabuk oynama becerisi sayesinde topa çok sahip oldu ve ön alanda tuttu. 4- Navas ve Alves'in karşısında Uğur başarılı idi. 5- Deivid'in silikliği Gökhan'a ekstra yük bindirdi. İkinci yarı başındaki tablo da aynıydı. Adamlar çabuk, F.Bahçeliler yavaştı. Ama dünkü yazımda yazdığım rakibin defans ve orta saha oyuncularından gol yiyen Sevilla'ya Lugano golü atıyordu. Bu belki de her pozisyonda kendini yalandan yere atan Savilla'lılara ihali adaletin cevabı idi. Duran toptan yenilen gol, F.Bahçe'nin hızlı hücumdan Alex'in maçın sonunda da olsa oyuna ağırlığını koymasıyla Semih'e attırdığı golle birleşince F.Bahçe umutlarını Sevilla'ya taşıyordu.