Semih fasulyeden santrfor mudur? Milli Takım'a alınmasına homurtular yükseldi Semih'in. Neden o alınmış da, Mehmet Yıldız ya da Ümit Karan alınmamış? Şunu kendi adıma net söyleyeyim. Yıldız'ın, Norveç'te yapılan kritik milli maçta Semih'in yerine oynamasını daha çok tercih etmiştim. Çünkü o gün tam anlamı ile "boğuşacak bir santrfor'' ihtiyacı vardı. Bugün ise rakiplerimizin savunma adamlarının özelliklerine baktığımızda, daha çabuk dönen ve sadece sırtı dönükken top tutabilen bir santrfor ihtiyacımız var. O da, öne geçtiğimiz anlarda. Yani öne geçtiğimiz maçlarda, baskı yiyeceğimiz anlarda, topu önde fiziği ile tutacak bir adam gerek bize. Bunu da Semih, Mehmet'ten daha iyi yapacaktır. Nereden mi biliyorum? Gayet basit.
Semih bu sene Avrupa'da çok üst düzey takımlara karşı bu tür maçlar oynadı. Hem de başarı ile oynadı. Yani, Semih'in neler yapabileceğini gördük. Oysa ki, Mehmet bu konuda daha deneyimsiz. İşte bu faktör, şüphesiz Terim'in seçimini etkiledi. Karan'a gelince, biz kabul edelim, etmeyelim, Fatih hoca, Karan'ı hiçbir zaman forveti olarak düşünmedi ki, burada düşünsün. Bakın size farklı bir pencere daha açayım. Aşağıda bir araştırmamı görüyorsunuz. EURO 2008'in 16 finalistinin, farklı liglerde ya da kendi liginde, en çok gol atan oyuncularını, yani gol krallarını milli takımlarına alıp, almadıklarına baktım. Sonuç netti; 16 takımın 14'ü, gol krallarını milli takımlarına almışlardı. Sadece Avusturya, Graz'lı golcü Haas'ı, sanırım 33 yaşında olduğu için almamış, bir de Polonya, Karakow'lu Brosek'i tercih etmemişti. Bunun dışında tüm gol kralları milli takımlarında idiler. İşin RACONU DA buydu. Avrupa'nın devleri mesajı net veriyordu; GOL KRALI İSEN MİLLİ TAKIMA ALINIRSIN. Sonuç mu; Semih düzgün bir adam, iyi bir santrfordur, Milli Takım'a alınması doğrudur ve özellikle öne geçtiğimiz maçlarda, sonradan oyuna girerek bizi önde top tutarak rahatlatma konusunda çok işe yarayacaktır.