G.Saray Zico'yla Maçtan önce Fenerbahçe'nin daha ağır bastığını söyleyen bir yazar olarak şu karşılaşma sonrası nasıl bir yorum yapacağımı şaşırdım. Gerçekten F.Bahçe'nin bu kadar etkisiz, bu kadar pasif bir futbol oynayacağını tahmin etmemiştim. İlk dakikalarda G.Saray oyunun hakimiyetini eline aldı, öyle de götürdü. "Herhalde F.Bahçe bir taktik deniyor. Rakibim yorulsun, sonra işi bitiririm diyor" dedim. Ama ilerleyen dakikalarda gördük ki F.Bahçe'nin G.Saray'ın üzerine filan gittiği yok. İlk pozisyon 25. dakikada Ümit Karan'ın vurduğu ve direkten dönen top var. Bir de Nonda'nın gol attım diye sevindiği bir gol var ki bu gol F.Bahçe'nin kendi kalesine attığı gol. Yahu Volkan, senin Edu'nun kafasında ne işin var. Edu'ya kafa vurdurmadın, topu da elinle Nonda'ya asist yaptın. Nasıl bir kalecilik anlayışıdır bu. 15 dakika önce sakatım diye kendini tedavi ettiriyorsun, eğer sakatsan çık da Serdar kaleye geçsin. G.Saray, hafta boyunca F.Bahçe kurmaylarına karşı güzel bir şaşkınlık dersi diyebileceğimiz bir ders verdi. Tek sanrformuş, 5 orta sahaymış, Lincoln serbest oynayacakmış vs...
Semih beni çok şaşırttı Zico bu söylemlere aldandı ve önlemlerini buna göre aldı. Ama gördük ki sahada ne Lincoln ne de tek forvet vardı. Zico bu problemi maç boyunca da çözemedi. Adam değişimlerinde de müthiş yanlışlıklar yaptı. F.Bahçe, Alex'in bir iki pozisyonundan başka bir tehlike yakalayamadan önemli bir maçı kaybetti. Bir sözüm de Semih'e. Her zamanki gibi yine 60. dakikada civarlarında oyuna girdin. 'Beni nasıl kesersin' havalarında Zico'ya mesaj verir gibi oynadın. Attığın tek pas yerini bulmadı, pres yapmadın. Dün akşam kendisini oynatmayan hocasına karşı duran oyuncu gibiydin. Belki bir takım ile anlaştın ama bundan sonra gittiğin takımda buradaki gibi arkanda yazarlar olmayacak. Neticede G.Saray hak ettiği galibiyeti aldı. Koştular, çalıştılar. Belki de bu maçta şampiyon oldular, kutluyorum.