Bu kafayla zor Sağolsun F.Bahçeli futbolcular bizlere güzel günler yaşatıyorlar. Futbolda ilk şartın, teslim bayrağı çekilmemesi olduğunu, zafere giden yolun inanmaktan geçtiğini biliyorlar ve mücadelelerini bu şekilde yapıyorlar. Şu bir gerçek ki rakip ister İnter, ister Sevilla ister, Chelsea olsun, fark etmiyor. Tribünleri dolduranlar, takımdan saha içinde en etkisiz kaldığı ve bocaladığı anlarda bile gol bekliyorlar. Çünkü sahada her an maçın skorunu değiştirebilecek yetenekte futbolcular mevcut. Tarihe bir göz attığımızda F.Bahçe'de zaman zaman bu tür kadroların kurulduğunu görürüz. Bizden önce Cemil, Osman, Ender abiler, bizim dönemimizde İlyas olsun, Büyük Şenol olsun çok iyi anlaştığımız arkadaşlardı. Bizden sonra Rıdvan, Oğuz, Aykut'lar, şimdi de Alex, Deivid, Kezman, Semih'ler... Anlatmak istediğim, taraftar maçları artık biraz daha rahat seyrediyor. O olmazsa şu olur, o oynamazsa sahneyi öteki alır diyorlar. Bu da herhalde Zico için büyük şanstır.
***
Bu akşam Kayserispor'la son derece önemli bir maça çıkılacak. F.Bahçe'nin Şampiyonlar Ligi macerası asla bitmemeli, her sene üstüne koyarak devam etmeli. Ama hepimiz biliyoruz ki bunlar için olmazsa olmaz tek şart var; o da Şampiyonlar Ligi'ne katılmak. Yani kendi ligimizde başarılı olamazsan oraya gitme ihtimalin de olmuyor. O yüzden iki Chelsea arasına sıkışan Kayserispor maçı da aynı ciddiyetle çıkılması gereken bir doksan dakika olarak kabul edilmelidir.
***
Zico herhalde kadroda bazı değişiklikler yapacaktır. Kolay değil, çocuklar bayağı yıprandılar. Dinlendirilecekler olabilir, gayet normal. Zaten kadronun geniş tutulma amacı da bu değil mi. Aynı şekilde Kayseri'de de önemli eksikler var. Ama ne olursa olsun ligimizin kuvvetli takımlarından, son derece dikkat edilmeli. Chelsea havasından kurtulmalı ve tam konsantrasyonla bu akşamki maça odaklanmalı. Çünkü alınacak üç puan, yarın deplasmanda oynayacak Galatasaray ve Beşiktaş'ı tedirgin edecektir. Kimbilir, bakarsınız İngiltere'ye çok büyük bir moralle de gidilebilir.
***
Zico'nun F.Bahçe'yi taşıdığı nokta önemli bir hal aldı. Dünya bizi konuşuyor. Bütün gazetelerin manşetlerinde F.Bahçe var. Ülkemizde şaşıranları görüyoruz. Elbette biz onlardan değiliz. Kulübü ve takımı yakından takip edenler için şu anda yaşananlar asla sürpriz değildir. Kendi adıma, gazetemde olsun, TV'lerde, radyolarda olsun, her platformda F.Bahçe'yi anatmaya çalışıyorum. Söylediklerimizin bir bir çıkması elbette bizi çok sevindiriyor ama tekrar ediyorum, hiç şaşırtmıyor. Daha güzellikler yaşanacaktır, bunlara da hazır olun. Çünkü çok açık şekilde, sadece futbolu kast etmiyorum, kulüpteki yükseliş anlatılmaz hızla devam ediyor. F.Bahçe bir yerlere doğru gidiyor ve bu büyük yürüyüşün önünde durmak pek de mümkün görünmüyor. Artık kendi mentalitemizden uzaklaşıp herkesin bir şeyler yapma zamanı geldi. Yani iyi gidenleri yanına çekmeye çalışmayacaksın, sen yükselmeye bakacaksın. Felsefe bu olmalı. Yoksa havaalanlarına gidip F.Bahçe'nin rakiplerini karşılamakla bu işler olmayacak. Hem vakte hem nakde yazık...