Helal size çocuklar İlk önce Fenerbahçeli bütün futbolculara, buraya kadar geldikleri ve bizlere bu gururu yaşattıkları için teşekkür etmemiz gerekir. Son dakikada Gökhan gole giderken Drogba'nın kendini yere atıp oyunu durdurması, oyun durduktan sonra Chelsea taraftarının topu saklaması, top geldikten sonra sahaya ikinci topu atmaları, sonra oyunu bizim başlatmamız gerekirken Drogba'nın kendi kendine oyunu başlatması koskoca Chelsea'nin düştüğü durumu gösteriyordu. Fenerbahçe koskoca Chelsea'yi aciz durumuna düşürmüştür. Bu da bize yeter... Fenerbahçe artık ne yapması gerektiğini biliyor. Artık açıkça belli olmuştur ki, seneye hedef Şampiyonlar Ligi'nde yarı finaldir. Şimdi yapılacak tek şey var; o da ligde kalan bütün maçları kazanıp şampiyon olmak.
Çok gol kaçırdık Dünkü maçta takımın değil sahanın yıldızı Lugano'ydu. Mükemmel oynadı. Hem Drogba'yı tuttu, hem de akınlara katıldı. En büyük şanssızlığımız golü erken yememizdi. Böyle Chelsea kendisi için gerekli skoru elde etmiş oldu ve savunmada hiç risk almadan oynadı. Bu da bizim pozisyon bulmamızı zorlaştırdı. Bulduğumuz pozisyonlar ölü toplardan geldi. Hele bir tanesinde Lugano'nun kaçırdığı yüzde yüzlük pozisyon vardı... İkinci yarı Uğur sol kanada girdikten sonra çok net pozisyonlar yakaladık. Skoru 1-1 yapıp yarı finale çıkmamız işten bile değildi. Çok gol kaçırdık. Eğer Zico, Semih'i ikinci devre oyuna almış olsaydı çok başka olabilirdi. Semih ilk 11'de oynayınca çok yıprandı. Keşke Kezman başlasaydı, sonra Semih girseydi. Orta sahada hep yan top yapmak zorunda kaldık. Çünkü rakip iyi kapandı. Deivid ve Alex o bildiğimiz çalımlarını atamayınca özellikle ilk yarı zor anlar yaşadık. Ama ne olursa olsun Fenerbahçe artık Avrupa'da alkışlanıyor. 90 dakika yaptığı mücadeleyle de, taraftarının da desteğiyle de alkışlanıyor... Artık çıta büyümüştür. Fenerbahçe bir Avrupa takımıdır. Sonuçta artık Fenerbahçe'nin önünde bir tek lig kaldı. Şampiyonlar Ligi'ni artık düşünmeyecek. O zaman kim düşünecek? Elbette Fenerbahçe'nin Türkiye'deki rakipleri.