Yıldırım acele etti Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, kendileri dışındaki kulüplerin de kurumsallaşmalarının şart olduğunu, bunun için de federasyonun yardımcı olması gerektiğini ileri sürdü. Ardından da Galatasaray'a taş atarak, "Tekrar edilemeyen ve aşılamayan başarılar, tesadüfen kazanılmıştır ve hoş bir anı olarak kalmaktan ileriye gidemez" dedi. Kendine güvenmek güzel bir duygudur. Ama sonuca varmadan sarfedilen sözler insanları bazen zor durumda da bırakabilir. Adnan Sezgin'in meşhur "Tez"i gibi.
"Kurumsallaşma" kısaca, bir işletmenin, faaliyetlerini belirli kişilerin varlığına bağlı olmadan sürdürebilmesini ve geliştirebilmesini sağlayan bir yönetim ve organizasyon yapısı oluşturması olarak tanımlanabilir. Başkandan habersiz bir kurşun kalemin bile alınmadığı Fenerbahçe'nin kurumsallaştığını iddia etmek bana biraz fazla iddialı geldi. Beşiktaş da Süleyman Seba döneminde bugünün Fenerbahçe'si gibi ekonomik ve sportif olarak şaha kalkmıştı ama Seba sonrasında "kurumsallaşması" ciddi yaralar aldı. Ayrıca sayın Yıldırım iddiasını stadın getirdiği pozitif enerjiye bağlıyorsa orada da bir soru işareti mevcut. Seyirci ortalamaları açıklandı geçenlerde; Fenerbahçe, Sivasspor ve Beşiktaş'tan sonra üçüncü olabildi. 52 bin kişilik stat yapıp 15 bin ortalamaya oynuyorsanız övünmeniz değil soru sormanız gerekir bence. Tekrar edilmeyen başarıya gelirsek... Balkan Kupası'ndan sonraki ilk başarıda bunları söylemek doğrusu, çok erken bir söylem gibi geldi bana. Kulüpler Birliği başkanı da olan, 11. yılına giren bir kulüp yöneticisinden daha farklı bir ifade tarzı beklerdim...