Naklen değil nakden yayın
- Yunus Akgül Yazıları
- 30 Aralık 2017, 01:45:30
Almanya'da Bayern Münih, Schalke 04'ün 11 puan, İngiltere'de Mancherster City, Mahchester United'in 13 puan, Fransa'da Paris Saint Germain, Monaco'nun 9 puan, İspanya'da ise Barcelona, Atletico Madrid'in 9 puan önünde… Tabii şampiyonun daha ilk yarıda belli olduğu bir ortamda satış yapabilmek neredeyse imkansız olduğundan, bu durum naklen yayın şirketlerini kara kara düşündürüyor.
YAYINCI ÇOK ŞANSLI
Ya bizde?
Bizim yayıncı kuruluştaki şans, Avrupa'daki yayıncı kuruluşlarının hiçbirinde yok; zira böyle çekişmeli veya daha doğru tabirle orasından burasından çekiştirilen bir lig o ülkelerde yok… İlk yarı sonunda, üç büyüklerle birlikte bir başka İstanbul takımı Başakşehir de şampiyonluk yarışına girince, ligimizde kelimenin tam anlamıyla adeta kıyamet kopmakta… Bunun tek nedeni de naklen, pardon nakden (!) yayın...
BÜYÜKLERE DESTEK
NAKDEN yayın için NAKLEN yayın adı altında her yanından çekiştirilen bir lig izlemekteyiz.
Mesela; dünyanın hangi liginde hakemler vasıtasıyla oyuna bizdeki kadar müdahale edilmekte acaba? İlk yarı boyunca gazeteleri geriye doğru tarayıp da bi'bakalım; hakemlerin verdiği kararların tartışılmadığı bir hafta var mı? Kollanan takımlar, korunan futbolcular, tetikçi hakemler; tekmili birden… Özellikle üç büyükleri yarışta tutabilmek için gösterilen gayret, futbolla birazcık ilgilenen herkesin malumu, ligde çekişme olsun diye oynanan bu oyunların herkes farkında...
Bu yüzden kendi içimizde top çevirmeye devam… Dünya futbol arenasında esamemiz okunmuyormuş, kimin umurunda?
AFERiN AHMET ÖRKEN… HEM DE EN YÜREKTEN…
Bugüne kadar Türkiye'nin yetiştirdiği en önemli bisikletçidir Ahmet...
O, Türk bisikletinin altın çocuğudur.
Hanesinde,Cumhuriyet tarihinin ilk Avrupa şampiyonluğu unvanı bulunan bu genç sporcumuz, her geçen gün yükselen formuyla ülkemizin Avrupa, dünya ve olimpiyatlardaki neredeyse tek umududur.
Yükselen başarı grafiği ve performansıyla, dünya otoritelerinin de dikkatini çekmiş olacak ki, 3 ay önce ICA (İsrael Cyling Academy) yani 'İsrail Bisiklet Akademi Takımı'na transfer oldu.
Ahmet için bu transferin çok büyük anlamı vardı; ilk defa bir Pro Coninental takımda koşacak ve uluslararası arenada ciddi şekilde boy gösterecekti. Bu takımda katılacağı yarışlar, bir daha ele geçmeyecek bir fırsattı Ahmet ve kariyeri için… Bütün bunlara rağmen Ahmet, bir hafta önce hayatının dönüm noktası olacak bu imkanları reddederek, sözleşmesini feshetti ve İsrail'i terk ederek Türkiye'ye döndü.
İşte Milli duruş
Peki, niyeydi bu ani kararın sebebi?
Peygamberimiz Hz. Muhammed'in (SAV) adını da taşıyan Ahmet, İslam coğrafyasının kutsalına dokunmaya kalkanların karşısında olduğunu göstermek, Amerika'nın Kudüs'ü İsrail'in başkenti ilanını protesto etmek adına vermişti bu kararı… Demek ki neymiş?.. Her şey kariyer, şan, şöhret, para değilmiş… İnsanlar, değerleri ve inançları uğruna dünyalık geleceklerini ellerinin tersiyle bir kenara itebilirlermiş… Aferin Ahmet Örken… Hem de en yürekten… Şimdiye kadar gözümüzde bisiklette Türkiye'ye ilkleri yaşatan başarılı bir sporcuydun, şimdi ise göğsünde iman ve ay yıldız taşıyan biri olarak, her Türk gencine ve sporcusuna örnek vereceğimiz bir sembol oldun. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın uluslararası arenada Kudüs için canla başla verdiği böyle bir mücadele sürecinde, gösterdiğin bu milli duruşun kıymeti, ölçülemeyecek kadar büyüktür.
Seninle birlikte, Türkiye'ye döndükten sonra sana sahip çıkarak bünyesine transfer eden Sakarya Büyükşehir Belediyesi'ne de candan teşekkürler...