Ömer Halisdemirlerin kemikleri sızladı

Yunus Akgül
Önce şunda bir anlaşalım:
Söz konusu vatansa, gerisi TE-FER-RU-AT-TIR!
Hiçbir şampiyonluk, hiçbir sportif başarı, vatan ve bekasından daha önemli olamaz.
Vatana ihanetin mazereti olmadığı gibi, affı da olamaz.
FETÖ'nün, bu milletin başına bombalar yağdıran, tankla üzerinden geçen bir terör örgütü olduğu 15 Temmuz gecesiyle tescillenmişken; din-vatan-millet kutsalına, Türkiye'ye düşman bu yapının yanında yer alan ve almaya devam edenlerin, geçmişte Türkiye adına attıkları her gol, kaldırdıkları her kupa, Türk milleti için artık yok hükmündedir.
Bir dönem golleriyle tarih yazanların, kaçak bir vatan haini olarak tarihe yazılmıştır isimleri...
Yok kralmış, yok attığı gollerle rakip ağları yüzlerce kez havalandırmış, yok omuzlardan inmemiş; yok öyle, yok böyleymiş...
Olaya hala taraftarlık penceresinden bakarak gerçekleri görmek istemeyenlere ya da aşırı iyi niyetli masum taraftara bir sözümüz var:
Yok kardeşim!...
Tek bir taraf var... O da VATAN!
Bir de vatanın yanında olanlar ve olmayanlar var, o kadar! Çizgi bu kadar net...
Millet, o şanlı maziyi kirletenlerin apoletlerini çoktan sökmüştür. Kralken soytarı olanların halini ibretle izlemekteyiz şimdi...
Ülkede selâlar okunurken, gavurun çan sesinden nasiplenmeyi seçenler isterse her yıl bize Dünya Kupası getirmiş olsun, hainlik madalyasını ebediyyen kendileri ve torunlarının boynuna asmışlardır bir kere...
Ömer Halisdemirlerimiz rahmetle, onlar hep lanetle anılacaklar.
23 Temmuz 2016'da yazdığımızı tekrar edelim:
Vatansızlık da ceza ama...
Ruhunu, FETÖ terör elebaşısı meczup din ve vatan düşmanına adamış hepimizin bildiği şahsın, "Devlet Üstün Hizmet Madalyası" derhal geri alınmalıdır.
Vatansızlık ve gurbet, linçten daha büyük bir ceza olsa da yetmez, yetmez, yetmez...
İhraç veya üyelikten atılmak da yetmez...
VATANDAŞLIKTAN DA ATILMALIDIRLAR!

MANiFESTO GiBi iSTiFA DiLEKÇESi
Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından terör örgütü olarak ilan edilen bir yapının mensupları olan, bütün mal varlıklarını satarak ülke dışına kaçan, hala daha oradan kinlerini kusmaya devam eden hainlerin üyelikten atılma gerekçesine bir bakar mısınız:
"Hükümeti silah zoruyla yıkmaya çalışan bir terör örgütüne üye olmaktan" değil de "Aidatlarını ödemedikleri için" üyelikten atılmaları uygun görülmüş...
Kulaklarımıza, gözlerimize inanamadık.
Genel kurul, aldığı o talihsiz kararla dünya çapında yetiştirdiği sporcularla, Avrupa ve dünya arenasında kazandığı kupalarla Türk sporseverinin gönlüne yerleşmiş bu güzide kulübümüzün onca sportif başarısını, Türkiye'nin gözünde sıfırlamıştır.
Bir gün sonra kamuoyundan gelen yoğun tepkiler sonucu zevahiri kurtarmak için, yönetim toplantısından apar topar –zoraki- çıkartılan ihraç kararı ise trajikomiktir.
Cimbom taraftarı bugün, "Galatasaray'a da kayyum atansın" haykırışları içindeyse, söz bitmiştir. Galatasaray Kulübü aslan forması giymiş kripto FETÖ'cüleri içinden silkeleyip atmak zorundadır. Başkan Dursun Özbek, gecikmeli de olsa "Galatasaray'ın bu kara gölgeyi taşıması mümkün değildir" sözünün gereğini yapmak zorundadır.
Kulüp üyesi Mecit Çetinkaya'nın, aile üyeleriyle birlikte imzaladığı manifesto gibi toplu istifa dilekçesini, Galatasaray'ın içerisindeki bazı marjinal, elitist ve en önemlisi darbe severlerin kökünün kazınmasının lokomotifi olması ümidiyle okuduk.
Çetinkaya'dan örnek davranış
Milyonlarca Galatasaraylı'ya ve aynı zamanda milletimize tercüman olan Çetinkaya ne diyordu:
"Düşmana değil, milletine kurşun sıkan, 249 Türk'ü şehit 200'den fazla vatandaşımızı gazi edenlere methiyeler düzdüğü gibi hainliklerini de halen kahramanlık olarak izah etme cüretini gösteren şahısların, nasıl olup da sporcu gibi gösterilmeye çalışıldığını anlayamıyoruz, kabullenemiyoruz.
Şehitlerimizin aziz hatıralarını ve kutsal emanetlerini ayaklar altına alan bu 'çoğunluk'un, en zor zamanlarda verdiği destekle tüm Galatasaraylılar'ın gönlünü fetheden Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a dahi hakarete yeltenip, marşlar eşliğinde 'hainlik eğlencesi' yapmaları içimizi kanatmıştır. Bu sebeple haine 'sporcu', katile 'futbolcu' diyen 'çoğunluğa' sahip Galatasaray Spor Kulübü Derneği üyeliğinden istifa ediyoruz...
Manifesto gibi istifa dilekçesidir bu...
Ömer Halisdemir başta olmak üzere tüm şehit ve gazilerimizin kırmızı-beyaz renklere gönül verdiklerine bizler şehadet ediyoruz.
Ama ya 15 Temmuz aslanlarının içinde, bir de sarı-kırmızı renklere gönül verenler var idiyse...
Bunu düşünmek bile yürek sızlatıcı...
Hira Dağı'nın evlatları ile Olympos Dağı'nın çocuklarının savaşında, korsan darbe girişiminin "tiyatro" olduğunu iddia edenlere, gazeteci dostumuz Sadık Söztutan'ın yaptığı nazire çok yakışmış:
"Galatasaray Kulübü, 249 şehit verdiğimiz 15 Temmuz darbesine "tiyatro" demiş oldu bugün..."

BESLE ASLANI OYSUN GÖZÜ
Gelelim Galatasaray'a… "Darbe girişimi vesileyle, spor camiasındaki darbe sever ve darbesavarların kimler olduğunu; kimin ülkesinin ve milletinin yanında, kimin de gözünün ve gönlünün dışarıda olduğunu görme şansını bulduk" diye yazmıştık yine 8 ay önce… 17 Aralık yargı darbe girişiminden tam da bir gün önce milletvekilliğinden istifa eden, 15 Temmuz darbe girişiminden az önce de ABD'ye kaçan, hainliğin zirve yaptığı gece ise "Dışarı çıkmayın" diye tweet atan Galatasaray Kulübü'nün eski futbolcusu ile diğer arkadaşının FETÖ'cü olduğunu bile bile onlar lehine bir karara el kaldırmak, kolay kolay izah edilebilecek bir şey değildir.
Yaşadığımız bu hassas ve kritik süreçte, bir pişmanlık belirtisi dahi göstermeden, hak ile batılın savaşında batılın yanında duranları "20 yaşında bir gençti, aldandı" gerekçesiyle savunmak da tek kelimeyle gaflet ve hıyanettir.
Galatasaray Genel Kurulu, 25 Mart 2017 günü al(a)madığı ihraç kararıyla maalesef bu listeye adını "FETÖ'nün yanındayız" olarak eklemiştir. Renklerine muhabbet bağlayan milyonların vicdanlarını kanatmış, yüzlerini kızartmıştır.
Ülke tarihimizin en karanlık, en kanlı darbe girişimi ile 248 insanımızın şehit, 2193 insanımızın da gazi olmasına neden olan 15 Temmuz gecesi faillerinin sembol isimlerini alkışlayarak, Pensilvanya'ya selam çakmıştır. (Vatanseverlik ve Galatasaraylılık duruşunun gereğini yaparak, FETÖ destekçisi eski futbolcularını kulüpten ihraç etmeye "evet" diyen onurlu Galatasaray Kongre üyelerini tenzih ediyorum.)
Kulübü tam 1 milyar 830 milyon 897 bin 713 lira borçlandıranlar, üstüne bir de ne kadar çağdaş ve ilerici olduklarını göstermek adına mevzuyu Kafkas Marşı'ndan apartılan İzmir Marşı'na bağlama şovunu da eksik etmemiştir.
Bu kibar ve medeni (!) arkadaşlar, ülkesinin Cumhurbaşkanını yuhalamakta da bir beis görmemiştir.
Üstelik…Tıpkı, Galatasaray'ın bir spor kompleksine kavuşmasında yükü omuzlayan, camiaya o stadı hediye eden o spor dostu lideri, 15 Ocak 2011'de Türk Telekom Arena'nın açılışında yuhalayan o güruh gibi…Zamanın Gençlik Spor Genel Müdürü olarak, o gece stat başıma yıkılmış bir halde ayrılmıştım protokol tribününden,unutmak mümkün mü?
Kafamızı kaldırıp, Avrupa'ya hatta dünyayı yönetenlere diklendiğimiz şu günlerde 'İçimizdeki Avrupalılar'ın verdiği bir mesaj mıdır Galatasaray Mali Genel Kurulu'ndaki FETÖ seviciliği?
"Besle aslanı oysun gözünü" sözüne saklanmış, kuru bir nankörlükle açıklanabilir mi acep bütün bu olup biten?
"Gerçekleri tarih yazar" sözünün şimdi tam yeridir.
Gerçekler konuştuğunda görürüz ki, Ak Parti hükümetleri döneminde 2003 yılından itibaren hiç bir kulübe yapılmayan destek ve yardım, Galatasaray'a yapılmıştır.
Fenerbahçe Kulübü, kendi stadyumunu kendi imkanları ve sponsorları vasıtasıyla yaparken, Vodafone Arena'nın yapımında Beşiktaş Kulübü'ne, devletin büyük katkısı yanında yönetimin çabalarıyla sponsorlar destek vermiştir.
Galatasaray'a ise 700 milyon lira değerindeki Ali Sami Yen Türk Telekom Spor Kompleksi tamamen devletin desteği ile tek kuruş harcattırılmadan teslim edilmiştir. Elbette ki Galatasaray'ın kongre üyeleri arasındaki çatlak seslere bakılmaksızın yapıldı bütün bu güzellikler... Türkiye'ye geçmişte büyük gururlar yaşatan, milyonların kalbinde taht kurmuş ülkemizin bir değeri içindi hepsi…

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.