Yok böyle taraftar
Olimpiyat Stadı'nın her hali bir başka eziyet.
Taraftar gitmez, maç maça benzemez, taraftar gider yollarda kalır. Tedbir alan yok, trafiği düzenleyen yok. Tüm kamyonlar anlaşmışçasına Bahçeşehir-Olimpiyat Stadı yolunda. Saldım çayıra, mevlam kayıra! Binlerce insan yolda kaldı, memleketin dört bir yanından yola düşenler stadın dibinden geri döndüler. Yazık!
Tüm bu eziyetlere rağmen geri dönenler hariç 60 bin taraftar tribünde yer aldıysa bunu herkes iyi değerlendirmeli ve bu camianın gücünün farkına varmalı!
Gelelim maça. Tromsö deplasmanında ilk yarıda iyi futbol sergileyip ikinci yarıda 'maç bitti' havasına giren Beşiktaş bu kez tam tersini yaptı.
İlk 45'te gergin, ne yaptığını çok iyi bilmeyen, zaman zaman da tehlikeli kontrataklar yiyen bir Beşiktaş izledik.
Hepsi harikaydı
İkinci yarının hemen başında yapılan Oğuzhan-Ersan değişikliği sistemi de maçın kaderini de değiştirdi. Oğuzhan'ın da katkısıyla topa tam anlamıyla hakim olan Beşiktaş Tromsö kalesini abluka altına aldı. Almeida sonunda kafasını kullanıp kilidi açarken Oğuzhan güzel futboluna bir de şık gol eklemeyi ihmal etmedi.
Almeida-Enaramo değişikliği ise Beşiktaş'ın ön bölgede de topu rahat gezdirmesine olanak verirken, tribünlerde görülmeye değer muhteşem bir şov vardı. Beşiktaş taraftarı bir kez daha dünyanın en önemli 12. adamı olduğunu dosta-düşmana kanıtladı.
Tek tek saymaya gerek yok, Olcay başta bazı istisnalar olsa da genel olarak tüm Beşiktaşlı oyuncular tribünlerle birlikte coşup Kartallar gibi saldırdı.
Muhteşem bir geceydi diyeceğim ama UEFA'dan gelebilecek kötü bir haber bizi korkutuyor.
UEFA'nın gönderdiği iddia edilen "Kura çekimine gelmeyin, bizden haber bekleyin" faksı şok etkisi yarattı.
Bu faks, "Tedbiriniz kalkmayacak" demektir. Bu belirsizlik bugün belli olacak.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.