Bilic'in zaafı!

Sanırım kamp döneminde çok iyi olduklarının birkaç kez altını çizince, Escude ve Dentinho'yu oynatmaya mecbur hissediyor kendini. Oysa ikisinin de oynayacak hali yok.
Escude kampta göze battı, bu kesin ama geçen sezon oynadığı tüm maçlarda ciddi hatalarla Beşiktaş'ı yakan adamdı.
Sabıkası bu kadar kabarık birinin sadece antrenman performansına bakıp oynatmak intihar gibi bir şey. Tromsö'de yine yaptı yapacağını. Beşiktaş ve Bilic yine de şanslı sayılırlar, çünkü bu hatanın telafisi var.
Umalım ki Bilic, Escude konusunda gerçeği görmüş olsun.
Escude tecrübeli, iyi de top kullanıyor fakat tank gibi ağır.
Elinizde Pedro Franco gibi bir yetenek varken sadece tecrübe kalkanına sığınıp risk almaya değmez.
Aynı şeyleri Dentinho için de söylemek mümkün.
Yetenekli bir oyuncu fakat 90 dakikayı ortalama 10 metre kare içinde tamamlıyor. Geri vites tam arızalı.
Peki bu iki sorunu ortadan kaldırmak için Beşiktaş yedek kulübesinde yeterli imkan var mı? Bence var!
Savunmanın göbeği için Pedro Franco, Toraman hatta Ersan var kenarda. Ortanın sağına gelince Gökhan Töre şimdilik idare eder. En azından Dentinho'dan daha mücadeleci.
Bir de sol bek sorunu var.
Geçen sezon Samet hoca böyle bir inatla şampiyonluğu heba etmişti, korkarım Bilic de aynı yolda yürüyor.
Elinde gerçek sol bek özelliklerine sahip bir tek oyuncu var, adı Tanju. Siz bu seçeneği maç ortamında denemeyip Ersan'dan sol bek yapmaya çalışırsanız, başınız çok ağırır.
Bize düşen uyarmak, gerisi Bilic'in işi… Beşiktaş bu arızalarla Galatasaray derbisine çıkarsa, geçen sezon Saracoğlu'nda izlediğimiz filmi bu kez Olimpiyat'ta izlemiş oluruz.

Benden söylemesi.

Atiba, Fernandes
Rakibe sert, topa yumuşak, gerçek bir ön libero.
Veli ile müthiş bir uyum yakaladılar. Bu performanslarıyla bozamayacakları orta saha yok. Tek sorun etraflarından yeterli desteği alamıyor olmaları. Fernandes, Olcay ve Dentinho ya da Gökhan Töre bu ikiliye hiç yardımcı olmuyor.
Bilic'in çözüm bulması gereken bir başka problem de bu noktada başlıyor. Veli-
Atiba uyumunu bozmadan etraflarını yeniden düzenlemek gerekiyor. Bunu yaparken Fernandes'i kenarda oturtmak daha bir seçenek olabilir.
Hele bir imzayı atsın, sonra performansına bir daha bakıp bu konuyu gözden geçirmek akıllıca olur. Belki de şu andaki performans düşüklüğü tamamen duygusaldır.

Tromsö havası
Suni çim, soğuk hava gibi dezavantajlara rağmen zayıf rakibi karşısında maça iyi başlayan Beşiktaş golü bulunca garip bir şekilde maç bitti havasına girdi.
Mağlubiyetin temel sebebi, takımın bütününe yansıyan bu havaydı. Elde edilen sonuç normal bir Avrupa maçında iyi kabul edilebilir ancak Tromsö gibi zayıf bir rakip karşısında galibiyetten bu duruma düşmek hoş olmadı.
Yeniden yapılanırken kazanarak yürümek önemlidir. Beşiktaş mağlubiyeti rövanşta telafi edebilir fakat gerçek havasını bulma anlamında sıkıntı yaşadığı Tromsö'de ortaya çıkmıştır. Dikkat!

CAS'mak gereksiz
Uluslararası Spor Mahkemesi CAS, Beşiktaş'la ilgili kararını 30 Ağustos'ta verecek.
Yani Tromsö rövanşından bir gün sonra. Bu ilginç bir durum.
Sanırım UEFA ile yapılan anlaşmanın bir sonucu bu.
Beşiktaş olaki elenirse, cezası bu sezon geçerli olur, turu geçerse cezası gelecek sezona kalır gibi geliyor bana. Diyeceksiniz ki 'çok iyi niyetlisin.' Belki öyleyimdir ancak böyle değerlendirmiyorum. Avrupalı, çözemeyeceği sorunu dondurmayı da bilir, pazarlık yapmayı da. Bakın-görün, Beşiktaş turu geçerse cezası seneye kalır.

Denizli-Terim maçı bitti
Bundan sonra kimse Terim ile Denizli'yi aynı kefeye de koymasın, yarıştırmaya- kıyaslamaya da kalkmasın. Terim bu konuda fark atıp maçı bitirmiştir. Biri iki takım birden çalıştırırken, diğeri boşta ise bu maçın son düdüğü demektir. Denizli için iyi bir durum değil bu. İmparator farklı bir galibiyet elde etti. Bu farkı bundan sonra kapatmak
zordan öte imkansızdır.

TERiM HAYIRLI OLSUN
Milli Takım'ın başına Fatih hoca geçtiğine göre, bize en başta düşen hayırlı olsun demektir.
Dedik bile. Peki üzerine "Milli Takım Teknik Direktörü" kalkanı geçirmiş olması lig yarışında haksız bir rekabete neden olabilir mi? Olur mu olmaz mı bilemem fakat lig ateşi harlandıkça, birçok kişi işin bu tarafını kaşıyacaktır onu bilirim.
Fatih hoca, Milli Takım'a iyilik yaptı o kesin, kendine ve Galatasaray'a ne yaptığını ise hepimize zaman gösterecek.

BAŞKAN ORMAN AYARI
Fikret Orman'ın geçen hafta duruma el koyup, balans ayarı yapması yerinde bir hareketti. Sizin Fotomaç'ta "Çok değerli bir takım kurduk" manşetiyle okuduğunuz detaylar, Önder Özen'in güven tazelemesi, Ahmet Kavalcı'nın kırık kalbinin onarılması anlamına geliyordu. Başkan Fikret Orman tam lige girerken doğru zamanda, doğru bir hamle yaptı. Artık Özen de çok rahat, bütün yöneticiler de.