Bahçesaray sarması
TÜRK futbolu yıllardır Fenerbahçe ve Galatasaray'ı yönetenlerin baskıları altında inim inim inliyor.
Bu baskılarından en çok dert yanan ve "İki büyük yaratmaya çalışıyorlar" diyen Yıldırım Demirören'in, TFF başkanlığı döneminde futbolun bu iki kulübün insiyatifine teslim edilmiş olması ise kaderin acı bir cilvesi gibi.
30 yıllık meslek yaşamımda bu iki kulüpte, Türk futbolunun menfaatlerini düşünen çok az yönetici gördüm.
Ne hakkaniyetli yarış umurlarındadır, ne adaletli mücadale... "En çok beni korumalısınız!" der bu iki kulübü yönetenler.
Bütün dertleri budur.
F.Bahçe'nin aleyhine olan ilk hakem hatasında MHK Başkanı Zekeriye Alp'i istifaya davet etmesi, lehine olan hatalarda sus-pus olması da bundandır.
G.Saray'ın Meireles tükürüğünde isyan bayrağı çekip Melo'nun tükürüğünü yok sayması da.
Türk futbolu batmış, tüm değerler heba olmuş hiç umursamazlar.
Bugüne kadar benzer baskılarla bilmem kaç kez kazandıkları kupayı bir kez daha kazanmaktır amaçları.
Tahkim ve PFDK neredeyse her toplantılarında bu kulüpler lehine karar almak için "kara kaplı defteri" delik deşik etmişler ne gam!
Her şey anlık, her şey bu ikili kulübü mutlu etmek adına.
Birileri buna endüstriyel futbol diyor; kılıf bu. Yani zafere giden her şey mübah bu konuda.
Ey namuslu futbolsever, sen boşver tüm bunları, kendi takımın lehine olan rezalete bile isyan et.
Bu ülke futbolu kurtulacaksa sizin sağduyunuz sayesinde kurtulur, başka türlü de bir kurtuluş yolu yoktur.
Her şey sizin vicdanınıza kaldı. Sizler de yöneticiler gibi "Benim olsun, çamurdan olsun" derseniz, temiz futbolu
ancak rüyanızda görürsünüz!
Titreşimli top
ŞAMPİYONLAR Ligi kuraları çekilmiş ve hile yapılmış!
Breh… Breh… Breh… Allah Allah, bak sen şu işe.
Bizim Süper Ligi'mizde Fenerbahçe-
Galatasaray derbisinin her sezon sondan ikinci haftaya gelmesi normal ama UEFA'nın kurası anormal öyle mi?
İşinize gelince endüstriyel futbol masalı anlatıp her şeyi normal karşılayacağız, işimize gelmeyince vay efendim UEFA hile yaptı diyeceğiz.
Ne güzel hikaye ama!
Biz lig kuralarını nasıl çekiyorsak, UEFA da öyle çekiyor.
Biz falancayı kayırıyoruz onlar filancayı. Fark sadece bu
kadar. Çaktınız siz onu!
Futbol 'Zan' altında
TAHKİM, LuaLua olayıyla açtığı yanlış kapıyı; Gökhan Zan'ın cezasını önce düşürüp sonra erteleyerek tüy dikti.
Bundan böyle kaos kapımızdadır.
Yarın Türk futbolunun "Dev Kulüpleri" yeni cezalarla karşı karşıya kaldıklarında, erteleme skandallarıyla sarsılacağımızdan adınız gibi emin olabilirsiniz!
Diyeceksiniz ki, şikeyi örtbas etmişler, ceza ertelemek ne ki?
O da doğru, dolayısıyla şike sürecinde yapılanlara destek veren Anadolu kulüpleri bu olaylardan en büyük zararı göreceklerdir.
Dün alkışladıkları yarın başlarına dert olacaktır.
Peki bunu hak ettiler mi, ettiler;
hem de yerden göğe kadar.
Samet hocaya açık mektup
BAK hocam, Ekrem Dağ'ı istemedin, Tanju'yu gönderdin ve o gün bugündür savunmanın solundaki derdin bitmedi. Aldın mazlumun ahını, çekiyorsun çileyi.
Belediye takımına Gökhan Süzen'e karşılık vermek istediğin genç Emre, F.Bahçe derbisinde Gökhan'ın yerine girip oyunu kurtardı. Bundan dahi bir ders almadın.
Savunmanın birinci derdi orta sahanın geri gelmemesi hocam bu gerçeği gör artık. Gökhan'ı çıkar Emre'yi al, olmadı tersini yap bu böyle gitmez.
Daha iyi bir çözüm üretmek zorundasın. Orta sahadaki direnci artırırsan savunmadaki problemin kendiliğinden çözüldüğünü göreceksin. Dene ve gör!
Beşiktaş pes etmedi
BAKMAYIN siz birilerinin kopardığı fırtınaya. Beşiktaş iyi bir fikstüre sahip ve ligin ilk yarısında performansını sergilese dahi Şampiyonlar Ligi'ne gitmeyi garantiler. İlk yarıdaki performansının üzerine çıkması halinde ise, 65 puan toplayıp şampiyon olabilir.
Yani henüz her şey bitmedi.
Bu lig ortamında zor. Beşiktaş bazı rakipleri gibi hakem rüzgarıyla yelkenlerini şişiremiyor, aksine rüzgara karşı koşuyor.
Olsun, bu şartlarda zafer kazanmak çok daha önemli. Kazanırsan böyle kazanacaksın.
Beşiktaş'a yakışanı da bu olur.
Salih Uçan
BU genç adam, tepeden tırnağa futbolcu. Beşiktaş böyle bir yeteneği elinden kaçırmakla ne büyük hata yaptığını sanırım şimdi daha iyi anlıyordur. Aykut Kocaman da Allah'ı var, onu kazanmak adına doğru işler yapıyor. Nakış gibi işliyor, taşıyabileceği kadar sorumluluk veriyor. 'Türk futbolunda yeni bir yıldız doğuyor' diyeceğim ama doğdu zaten. Allah kaderini güzel eylesin. Salih bozulmazsa, gelecek 15 yıla damga vuranlardan biri olur. Yolu açık olsun.
Dostum Seyrani
YAKLAŞIK bir yıl önce karaciğer nakli için hastaneye yattığında an be an umutla beklemiştik. İyileşip Beşiktaş maçlarına gidecektik birlikte. Yine çocukları tedavi edecekti. İlaç kullanmadan, büyütecekti onları.
Kadere bakın ki ömrünün son bir yılı yüzlerce ilaç yiyerek acı içinde geçti.
Beşiktaş'ın, F.Bahçe'yi yenmesini bekledi ve maç sonrası hayata gözlerini yumdu.
Benim can dostum artık yok.
Nur içinde yatsın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.