Derin boşluk!
Samet hocanın Kasımpaşa karşısına çıkardığı ilk 11'de ayağına top bekleyen oyuncu 5 oyuncu vardı.
Fernandes, Oğuzhan, Niang, Olcay ve Holosko. Karşılaşma boyunca bir tek top kazanmadılar desem abartmış olmam. Kazanmaları da mümkün değil çünkü oyun karakterleri buna uygun değil.
Orta sahada bir tek Toraman var ve Kasımpaşa bu bölgeyi hiçbir dirençle karşılaşmadan geçiyor. Çünkü orada derin bir boşluk vardı.
Dolayısıyla yorulmadan Beşiktaş kalesine geldi Kasımpaşalı oyuncular. Daha 20. dakikada Holosko çıkar, orta sahaya Toraman'ın yanına Necip gelir ve o bölgede bir direnç oluşur, ama o da ne!?
Bir de bakıyoruz çıkan genç Emre, giren Necip.. Toraman stopere,
Ersan
sol beke.
Atamayana atarlar
Peki ne kazandın, hiç koca bir hiç! Hiçle hiç toplasan kaç eder ki! Rakip yine orta sahayı yürüyerek geçiyor ve kale önüne kamp kuruyor. Üstelik savunmanın solunda da artık son derece ağır bir oyuncu var.
Yani denge tam bozuldu. İkinci yarıya başlarken Holosko-Almeida değişikliği doğruydu. En azından sağ kanat Niang'la çalışmaya başlarken önde de Almeida rakip savunmayı baskı altında tuttu.
Doğru değişiklik baskıyı getirdi.
İki top direkten döndü.
Ondan sonra da, o bildik kural devreye girdi; atamayana atarlar! Beşiktaş kazanırkaybeder o ayrı konu, ama doğruları yaparak kaybetmek başka, yanlışlara yanlış katıp kaybetmek daha başka.
Bildiğimiz Çakır
Bu mağlubiyet Beşiktaş'ın kalan haftalardaki kredilerini bitirdi. Şampiyonlar Ligi hedefine varabilmek için kalan haftalarda en az 18 puan almak şart. Olur mu derseniz, olur tabi. Yeter ki yanlışta ısrar edilmesin.
Maçın hakemi Cüneyt Çakır için çok fazla söze gerek yok, her zamanki gibi Avrupa'daki kimliğini gizlemeyi başardı. Zaman geçireni seyretti, itiraz edene gık diyemedi, iteni, çekeni es geçti.
Özetle bildiğimiz Çakır'dı.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.