Aforoz edildi

Kişiye hatası söylenmezse kabahatini hüner zannedermiş. Pereira kabahati de hüneri de bir birine karıştırarak Fenerbahçe'ye büyük zarar verdi. Sloganı güzeldi ama icraat gerçekleşmeden rüya bitti.
"Yarım kalan iş" şarkı sözü gibi hafızamıza takıldı.
Fenerbahçe'nin ve milyonlarca Fenerbahçelinin psikolojisini bozdu.
Oyuncusunda sevgiyi de saygıyı da kazanamadı. İnandırıcı olamadı.
Eliyle yapmaya çalıştığını ağzıyla bozdu. Anlayacağınız hiç iyi iz bırakamadı. Şunu iyi yaptı, bunu becerdi diyebileceğimiz bir konu oluşturamadı. Halbuki tarih yazması bekleniyordu. Lakin arkasından su döken bile olmadı.
İşin psikolojik ve iletişim ayağının zayıf olduğu herkes tarafından bilinirken; kadro tercihleri, oyuna müdahaleleri ve yanlış hamleleri ile kendi fişini çekmiş oldu.
Bana göre geç kalındı. Zararın neresinden dönüldüyse kâr olacak diyeceğim fakat onun valörünü de hesaplayamıyorum şu an.
H H H
Kurtuluş diyemem belki ama kurulum reçetesini size okuyabilirim.
Fenerbahçe'ye artık marka ve otoriter bir teknik adam, yanında da olmazsa olmaz bir de santrafor lazım. Nasıl dersen de; " baba bir santrafor", "deve dişi gibi" ya da "gol uzmanı"... Bulduğu üç pozisyondan ikisinde skor elden eden tam bir iş bitirici. Çünkü büyük takımın büyük hocası ve büyük golcüsü olur...
Neyse; yolcu yolunda gerekti ve gitti. Fenerbahçe Karagümrük karşısında oyuncunun ve oyunun istediği formatına geçecek. Dörtlü savunma, orta sahada Sosa-Mert Hakan, önlerinde Mesut, bir kenarda İrfan Can ve diğer tarafta Pelkas ile başlayacak. Santrafor da Berisha olur tahminim. Devre arasına da ikide iki ile girer diye düşünüyorum.
Sonuçta; Pereira'ya dün kızgındık, bugün kırgınız ama emin olun üç gün sonra hiç bir şey olmayacağız...