Hayrolsun

Ozan Zeybek

Odaya girdiğimde iki büklüm bir köşeye sinmiş altında pazen pijaması üstünde kolsuz atleti, terliğin biri ayağında diğeri ise kayıp... Pencere kim bilir kaç saattir açık. İçeriye yanık kömür kokusu sinmiş. "İs" derler ya hani. Dışarıdan, sobalardan geliyor tabii. Buz gibi ortalık. Donmamak elde değil. Piyanosu yorgun, kemanı ise masumca uzanmış. Sıvası yıpranmış duvarlarda ise kara kalem yaşlı insan suratları... Selam veriyorum, almıyor. Birkaç saniye sonra ise; "duyuyor musun?" diyor yüzüme bile bakmadan. 'Neyi?' dediğimde ise kalorifer peteklerini gösteriyor ve 'son bestemi duyuyor musun?' diyor...
Hayrolsun, rüya ya bu. Türkçe konuşuyor Mourinho. Futbol adamı değil meğer müzisyenmiş. Türkü mü, şiir mi, ağıt mı yoksa diye dokunasım geliyor. 'Ne çalıyorsun' diyorum. 'Her türlüsünü' diyen, tok bir ses... 'Müziği kim buldu, biliyor musun?' diye bir soru patlatıyor. Sanki sözlüye kalkmış gibi hissediyorum o an. Benim cevap ise; 'tarih sayfalarına, rivayetlere hatta mitolojiye baktığımda farklı sonuçlar görüyorum. Onlar birbirine benzemeyen şeyler yazmış olsa da bence müziği Yunanlılar buldu' diyorum... Ve alarm çalıyor, notalar sessiz kalıyor. Uyanıyorum... Keşke Mourinho Fenerbahçe'sini de müzik tadında konuşabilsek. Ritim yakalayamamış, akortu bozuk, detone olan ama sahnesi en çok merak edilen orkestra gibi... Üç hafta üst üste övemedim ya bu takımı, ona yanıyorum. Hava durumu yorumlar gibi. Bugün yağışlı, yarın güneşli. Bir maç övüyorsun, sonraki maç elle tutulacak yanı yok. Tam işler yoluna girdi diyorsun, seni açıkta bırakıyor. İstikrar en büyük sorunu.
Öyle ya da böyle Başakşehir maçı kazanıldı. Asıl mevzu şimdi Eyüp... On beş gün araya girmeden,kafayı rahat tutmak lazım. Yoksa o iki hafta tatil zehir olur herkese. Savunmadaki sıkıntı apaçık ortada. Mutlaka stoper transferi yapılacak. Üst düzey bir hatta iki oyuncu alınmalı. Net kalite! İdare ederiz mantığından çıkılmalı. Olursa bir de sol bek derim ben. Daha çok konuşulacak konusu var ama yıpratmak istemiyorum. Çünkü bir yerde kavga varsa, oradaki herkes biraz suçludur. İnsan sevince güvenmek de istiyor. Bazı şeyleri göz ardı edip, yüreğindeki gibi olsun diye bekliyor.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.