Kaderin cilvesi

Üstüne bu kadar yağmur yağarken, yıldırım düşerken bir de benim sitem etmem uygun kaçmayacak. Kara bulutların altında alınmış bu yanlış karar bu kez Bağdat'tan değil, Ankara'dan geri dönecektir. Federasyon, yukarı camide dilenip de aşağı camide dağıtan duruma düşmüştür. Bu saatten sonra ağzıyla kuş tutsa dahi kimseye yaranamaz. Çok yakında yeni bir hamle ile ortamın gazının alınacağını düşünüyorum. Aksi takdirde bu yönetimin ömrü pek uzun olmaz.
Aslında daha söylenecek çok şey var fakat bugün için yerim dar...
Kulüpler bu kaosun nasıl sonuçlanacağını beklerken, yeni dönem planlamalarına da geçmeye başladılar. Şu an mevcut oyuncuları motive etmek için günlük terapilerin yanı sıra, yetenek avına çıktılar. İçeride ne olup bittiğine dair kimseye bilgi verilmiyor. Eski demir perde ülkeleri gibi gizlilik hakim... Pek hissettirilmese de soğuk savaşın kokusu ortalıkta geziyor. Bu arada merak da ediyorum; son puan durumunu veya 27. hafta maç programını kaç kişi hatırlıyordur acaba?

***

Galatasaray; duygusal sıkıntılarla boğuşuyor. Klasikleşmiş iktidarmuhalefet çatışması yine gündemde.
Bu kez 'liseli mi değil mi' konusu olmadığı kesin. 'Er mi erbaş mı' diye kurcalanıyor. Haklı olarak, sorunlar yen içinde kalsın istiyorlar. Eninde sonunda bu konular mutlaka patlak verecek.
Dedikodudan çıkıp kulağımıza haber olarak gelecektir. Her şey yeniden şekillenecek gibi duruyor fakat şampiyon olamazlarsa toparlanmaları güç hale gelir. Kafada kurdukları ve söz aldıkları yerli oyuncular var.
Daha önce de söylemiştim; taş yerinde ağırdır. İstanbul'un havası, suyu farklıdır. Yanlış planlama ile gidilirse sonuç hüsran olur.

***

Fenerbahçe; yeni yıla beyin olarak hazırlanıyor gibi... Yönetim, son şansını mutlaka iyi değerlendirecekmiş gibi bir imaj sergiliyor. Bazı gidecek futbolculardan bahsediliyor. Kimi gözden çıkarırlarsa çıkarsınlar ama Gustavo'yu kesinlikle kaybetmesinler.
Artık bu tarz oyuncuların yenilerini hem bulmaları hem de almaları çok zor. Piyasada bahsedildiğinin aksine; hoca işi henüz bitmiş değil. Ağızları bir kaç kez yandığı için şimdi yoğurdu bile üfleyerek yiyorlar. Bu kez sorumluluk alabilecek bir kişiyi sahneye çıkaracaklar. Oyuncu tercihlerini de hoca konusunu da Emre'ye bırakacak gibiler. İşin içine şahsi tavırlar girmezse eğer; büyük ihtimal bu projeden verim alacaklardır.

***

Beşiktaş; yaşadığı virüs korkusunu üzerinden zor atar. Her gün ortaya çıkan yeni bir problem yönetimi de bezdirmiş durumda. Tamam, zaten giden kaleciyi gözden çıkarmışlardı.
Ama yeni sezonda mevcuttan 7-8 oyuncunun daha olmayacağını hesaba katarsak; uykusuz geceler pusuda bekliyor. Önümüzdeki yıl bundan daha da zor geçeceğe benziyor.

***

Eğer şu an birisi konuşacaksa; o Trabzonspor olmalı. Unutulmaz bir sezon yaşadılar ve yaşattılar. Sessiz kaderlerini bekliyorlar. 'Sessiz' dediysem de; hakkını yedirecek cinsten değil. Ne fevri bir hareket ne de çirkin bir yorumda bulundular.
Aslına bakarsan; bu saatten sonra tüm takımlara da rol model olacaklar.
Hem alt yapı hem işleyiş hem de bakış açısıyla... Ama sabır da bir yere kadar!

***

Sportif ve ekonomik anlamda dip yapmış ve çerez parasına kulübün araçlarını satan Malatyaspor'dan ve Ali arayınca 'lig oynansın', Veli arayınca 'tescil edilsin', iki kişi kalınca da 'iptal en iyi karar' diyen gri düşünceli kulüplerden size sonra bahsedeceğim.
'Büyük dağın büyük dumanı olur' derler. Dilerim ki bu dumanda kaybolan çok olmaz. Dostça temennide bulunan biz olalım; aksi olursa, neticede teselli edecek olan da bizleriz...