Zengin ve yoksul
Hatalar, yanlışlar olmadan doğrular bulunmaz, başarı yakalanmaz!
Hani, bir deyim vardır: "Yata yata hasta, düşe düşe usta olur." Futbolda da aynen öyle... Başarı için doğru olan; yanlıştan ders çıkartmaktır.
Başarı uğraşında önemli olan süreklilik ve çıtayı hep yükseltmektir, geriye düşmemektir!
Bu doğru Beşiktaş'ta Kasımpaşa yenilgisiyle stop etti. Lig başında şans tanınmayan siyah-beyazlı takım, Samet Aybaba ile tüm ön yargıları yerle bir edip, dikine oynayan ekip olarak şampiyonluğa adaylığını koydu. İpi göğüslerse lig tarihinin unutulmayacak büyük sürprizi olacak.
Yarışı kazansa da kaybetse de alkışı hak etmiştir. İlk yarıdaki performansıyla zirveye ağırlığını koyan Beşiktaş, yüksek motivasyonla oynamanın karşılığını gördü.
Motivasyon ve koordinasyon savunmada olmadığı için çok gol yeniyor! Hele Cenk'in klasik topa çıkış hatalarından vazgeçme huyu akıllara seza! İnsan yaptığı hatalardan ders almaz mı? Kararsızlığının kurbanı Cenk'in ders almaya niyeti yok!
Kadroları değiştirsinler!
"Takım savunması yapamamanın günahını savunma çekiyor" görüşü ise hakça tanıdır! Yardım görmeyen birinci bölgedeki panik, kademe hataları çok gol yemenin başlıca nedenleridir.
Beşiktaş'ın, ligin en çok gol atan takımı olmasındaki en büyük etken; orta sahada Fernandes ile Oğuzhan ve forvetin hüneridir.
Ancak üçüncü bölgenin golcülükteki başarılarını "takım savunması"nda göremiyoruz!
Bir gerçek daha var: Samet Aybaba, Fatih Terim ve Aykut Kocaman gibi bir eli yağda, bir eli balda teknik direktör değil!
Terim ile Kocaman, yıldızlar topluluğu kadrosunda çokluktan takım çıkartmakta zorlanırken, Aybaba sakatı bol kadrosundan 11'i belirlerken akla karayı seçti.
Aybaba şapkadan tavşan çıkartırcasına inanılmaz başarılara imza attı!
Kadro zengini Terim ile Kocaman, yoksullukla boğuşan Aybaba'nın kadrosunu
değişmeye varlar mı?
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.