Göz yummak!
Bakıyorum da en kolay milli takım eleştiriliyor. Sanırsınız ki ligimiz üst düzey, Avrupa kupalarında kulüplerimiz yeri göğü inletiyor.
Milyonlarca dolarlık etiketli yabancılarla takviye edilmiş kulüplerimizin Şampiyonlar Ligi'nde elendiği rakipleri Karadağ'dan beterdi ama sudan sebepler sonuçların üzerine çıktı.
Her sezon milyonlarca doların akıtıldığı transfer piyasasında sihirli bir yabancıyı görünce ağzımız kulaklarımıza varıyor da peki diğerleri?
Milli takımı köstekleyen gerçeklerin başını yabancı hayranlığı çekiyorsa ipi çekecek birileri çıkmayacak mı?
Ne acıdır ki menajerlere kasaların anahtarını verenler, kara para kasalarını bile futbolun içine soktular. Delilerin kuyulara attığı taşları çıkarmanın zorluğundan bahseden züppeler, ekmeğini taştan çıkaran insanlar için kılını bile kıpırdatmadı.
Gençlik ateşini yakmayanların kulüpleri nasıl yaktıklarını en iyi biçimde milyonlarca dolarlık borçları ifade eder! O borçları ya biz öderiz ya çocuklarımız. Çünkü bu ülkede büyük kulüplerin bütün borçları vatandaşın eline bakar. Vatandaş da semt pazarlarında 100 gram zeytin alabilmek için dakikalarca tezgaha bakar!
Karadağ'da kadrodaki aksiliklerle birlikte, saha içinde de çok şeyler ters gitmiş olabilir ama biz iyi bir takımız.
Montella akıl tutulmasına yakalanmış olabilir ama kaliteli bir teknik adam. Her şeyden önemlisi zarif bir duruşa sahip.
İyi bir jenerasyon yakaladıysak, eksikler tamamlandığında, Karadağ maçından aldıkları dersi de hesaba kattığımızda tanıdığımız takımı bizlere yeniden gösterebilirler. O yüzden "imha törenlerine" itibar göstermemek anlamlı bir duruştur.
Yerli gençlere verilen emeğin ve saha kenarında zarafeti sergileyen bütün teknik adamlara saygı duyuşumun sebebidir bu duruşum.
O duruşu her teknik adamda göremediğimiz içindir ki futbolumuz kara para kasalarına ve "bitirim yasalarına" kurban oldu! Olsun bakalım!
Ne güzel yıllarımız vardı bizim.
Çocuklara kadınlara saygılı olmayı eski mahallelerdeki delikanlılar icat etti, inanmayan Sadri Alışık filmleriyle büyüyenlere sorsun. Ne zaman ki terbiyesizliği yaşatmak için terbiyenin öldürülmesine izin çıktı ülke yoldan çıktı.
Buluttan zarfları kuşlar icat etti, inanmayan o mektupları taşıyan postacılara sorsun. Ne zaman ki teknoloji insanın hayatına girdi her şey kirlendi.
Deniz kabukları dalgaları bile can kulağıyla dinlerdi, inanmayan martılara sorsun. Ne zaman ki cep telefonları insanın hayatına girdi her yer tuzak doldu.
Ekmeğimizi bölüşmeyi çocukluğumuzdaki onurlu büyükler icat etti, inanmayan eskilerden kalan babalara sorsun. Ne zaman ki yeni moda babalar çıktı, çocuklarına başkalarının ekmeğiyle lüks otomobiller almayı öğretti, vicdanın ve ahlakın hükmü kalmadı.
O yüzden bu ülkede güçlü olan ahlak, kültür ve bilgi değil, troller, zorbalar ve çetelerdir. Hepsinin öznesi de para! Kolay para, kirli para, kanlı para!
Milli takımla başladığım yazıların sonunda maziye keskin dönüşler yapıyorsam, futbolumuzun Karadağ'a yenilmekten çok daha büyük sorunları ve acı gerçekleri olduğu içindir.
Mazideki yıllar serveti onuruyla ölçülen insanlar mevsimiydi. Şimdi teknolojiye bile sığmıyor ihanetler. Bir bulantı, bir kusma, bir nefret humması.
İşin en acı yanı da toplumun bunlara göz yumması!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.