12 Kasım 2024 | Salı

Yapılanma!

Mourinho'nun gerginlik ipinden yoksun ama rotasyonlu bir Fenerbahçe'nin Sivasspor karşısında ortaya koyduğu takım ruhuydu, mücadele gücüydü. Bu demektir ki Fenerbahçe'nin futbol oynaması için, büyük dağların kaşını oynatmasına gerek yok. Ruhen ve fiziken saha içinde "yapılanma" her şeye yetiyor. Sezon başından beri futbol makamını tutturamayan bir takıma söylenecek sözler bellidir. "90 dakikayı ciğerlerine çek, küreğini kendin çek. Gerginliğin çerçevesinden çık! O zaman kendini futbol olarak da keşfedeceksin ruh olarak da!"
Top ayağına gelince "yakışıklı" olmak başka şey, topsuz oyunda varlığını hissettirmek başka şey. Büyük denizlere açılacak "yaşlı teknenin" omurgasını onarma işini iki haftadır Amrabat üstlendi. Yıldız olmak için akıl almaz formüller geliştirmeye gerek yok. Sadeliğin görkemine alın terini ve bilek hünerini de katınca pırıl pırıl parlıyorsun. Buna karşılık kaç maçtır hayalet adam rolündeki Szymanski'nin dördüncü gole asistlik yapmasını, aldıklarını geri vermek gibi göstermek sıradan bir ödeşme biçimidir!
Maximin'in bu takımdaki rolü belliyken her zaman yeri hazır ama En-Nesyri için aynı şeyleri söylemek mümkün değil. Pozisyonlarda geç kalmanın götürüsü farklı kazanılan maçlarda pek dışa vurmaz ama pozisyonlarda geç kalmışlığın yan etkilerini sezon başından beri görüyoruz. Kafa vuruşlarındaki zamanlama hataları hantallığından kaynaklanıyorsa, daha çok çalışması gerek. Bir adam usta diye alındıysa acemiliğin lüzumu yok! İlk golün mimarları Mert Hakan Yandaş ve Samet Akaydın'a "rotasyonun sihirli yamaları" olarak da bakabiliriz, kulübedeki adamların hazır olmasının takıma kattığı artı değerler olarak da! Hatta takımda kendilerini vazgeçilmez olarak görenlere ikaz lambaları olarak da!
G.Saray her sezon yeni bir futbol kahramanı buluyor. Taraftarın tören locasındaki yeni isim Osimhen. Bu adamın kendinde olanları açığa çıkarması için rakibin hata yapmasına gerek yok. Olması gereken yerde gözlerini hırsla dikiyor kaleye. Rakip kalede dev dalgalar gibi yükselirken rakibini de sarsıyor ağları da. Nice yabancı "sahte maskeler" içinde milyon dolarları haksız yere cebe indirirken, bu adam gerçek bir maskeyle, "başka bir gezegenin adamı" pozisyonu alıyorsa, alkışların da kralını hak ediyor demektir.
Puan kayıplarını hızla sürdüren Beşiktaş'a baktığımız zaman oyuncu kalitesinin yan etkilerini görüyoruz. Rafa Silva'ya "yorgun adam" diyelim de Semih Kılıçsoy'un kafasını yerden kaldırmayan gençliğine ve pozisyonları "bencilce" harcamasına ne diyelim? Komplekslerini aşamayanlar kendi Kafdağlarını yaratırlar ama kaybolan sadece zaman değildir, gün gelir kendilerini de arasalar bulamazlar! O yüzden takım oyuncusu olamazlar! H H H
Arda Turan ve Eyüpspor gerçeğine bakıyorum. Arda Turan sesi soluğu çıkmadan sadece oynattığı kaliteli futbolla "usta teknik adamlığa kök salıyor!" Kısa zamanda saygınlık kazanmak herkesin harcı değil. Futbol zekası da buna müsait olgunlaşmış hali de. O yüzden Arda Turan'ı gelecekte çok daha farklı yerlerde göreceğimi biliyorum.
Trabzonspor tarihi günler yaşıyor. Kendilerini şampiyon yapan bir teknik adama haksızlık yapanlar bir bedel ödüyor belki de. Bugün lider Galatasaray'ın 19 puan gerisine düşen bir takım, Abdullah Avcı ile şampiyon olduğu sezon böyle puan farklarını üç büyüklerin tümüne birden atmıştı.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor