Kim bu kadın?
Beşiktaş Teknik direktörü Carvalhal, Burcu Esmersoy adlı kadını spor programında görünce soruyor. "Kim bu kadın?"
Adam spor adamı, sadece güzel olduğu için bir kadının programa konuk olmasına şaşırıyor.
Onun anlayışına göre, konuşacağı programın öznesi futbol.
Ama programın öznesi güzel kadın olmuş. Şansal Büyüka ve Mustafa Denizli yan tesirli konuklar gibi.
Carvalhal'e şaşkınlığından kalan apolet. "Askıntı teknik direktör!" Şahlanmış bir tayı programa davet etseler adam yine sormaz mı? "Bu at kimin?" diye.
Spor programları asli görevinden uzaklaştıkça, güven duygusu her yıl azalmaktadır.
Daha önce de gördük.
Kalbi kasıklarında atan kadınlar, futbol konuşan adamların ortasında dururdu da, kamera onları sokardı gözlere.
O zaman ekildi bunlar.
O yüzden futbolun gittikçe yozlaşan halini kimse sorgulamasın.
Herkes aynaya baksın.
Haksızlıklara haykırmaya gelince… Futbolun hayatında önemli yer kaplayan insanların, iki maç yayınının üst üste gelmesinden çok daha anlamlı haykırışları olmalı.
Sorumlu beylerin, kendi vukuatlarına avukat olmaktan başka görevleri de...
O yüzden sormak gerekiyor.
Ülkede şike soruşturmasıyla yer gök inlerken bu beyler neredeydi?
Dağların doruklarında mı? Korkunun yamaçlarında mı?
Son sözüm… Sadece güzelliğiyle öne çıkan kadınlar, spor adamlarının önüne geçiyorsa. Şansal Büyüka ve Mustafa Denizli de öne çıksın..
Kendi kendilerini vurup, temsil gücünü iyiden iyiye çökertmekten sanık olarak.
* * *
Arda Turan'ın ihanet mektubu
Sezonu yatarak geçiren.
Tarihin en özel başkanının cenazesi yerine, sevgilisinin kokteyline giden...
Sağ elini, göğsünün sol yanına bastırmakla, kendisini taraftara özel hissettirmeyi başaran...
En kötü günlerinde alkışlanan ve sahip çıkılan Arda Turan, şimdi taraftarlara posta koyuyor.
Bilinmelidir ki… Her kompleksli futbolcunun cebinde...
Yurtdışı transferlerinde kullanılmak üzere... Bir ihanet mektubu saklıdır.
* * *
Rüştü ve medya
Gaziantep- Beşiktaş maçından sonra cinayet gibi yorumlar vardı. "Rüştü Türkiye'nin gelmiş geçmiş en iyi kalecisidir."
Vay anasına dedim.
Haksızlığın camını çerçevesini yere indirmeyi gerektiren bir tepki.
Rüştü'nün o maçta gerçek anlamda harika bir kurtarışı yok.
Sıradan bir kalecinin yapması gerekenleri yaptı.
Ama maçı biraz daha dikkatlice izleyin, Rüştü'nün eline gelen her topla, ceza alanı içinde panik atak halini görürsünüz.
Eliyle topu oyuna soktuğu bir tek pozisyon yok.
Hâlâ yan toplarda arpa boyu kendini geliştirmiş değil.
Rüştü kötü kaleci değil ama Türkiye'nin gelmiş geçmiş en iyi kalecisi hiç değil.
Sevgili yorumcular!
Gazetecilik mesleğini elimizden aldınız ama hiç olmazsa eski kalecilerin hakkını yemeyin.
Turgay Şeren'in.
Ali Artuner'in.
Sabri Dino'nun Ve hatta Varol Ürkmez'in.
Maziye de saygı lütfen!
* * *
Burak diyor ki
Trabzonsporlu Burak Yılmaz'a bakın, ne diyor: "Kötü oynasam beni yerden yere vururlar."
Bundan gerçekçi ne olabilir ki. Kötüysen eleştirileceksin.
Burak'ın savunma kalkanı da naylon! "Geçmişte çok eleştirildim."
Fenerbahçe ve Beşiktaş'taki Burak, bırakın gol atmayı ayakta kalmayı bile becerebilseydi. Onu bırakırlar mıydı?
* * *
Ersun Yanal...
Milli takımdaki görevinden el çektirilen Ersun Yanal, kumpasa getirilmekten söz ediyor.
Pardon ama göreve geldiği gün, kendi arkadaşlarına arka çıkan.
Milyarlarca maaşa karşılık, işine sahip çıkmayan.
Ve altyapı gerçeğine zerre kadar emek vermeyen birinin... Biraz da aynaya bakması gerekmiyor mu?
* * *
Korkak Hiddink
Hiddink, bugünkü Almanya maçında Emre Belözoğlu'nu oynatmaktan korkuyormuş. "Ya sakatlanırsa!"
Siz zaten korkaksınız Sayın Hiddink!
Aldıklarınıza karşılık, verdikleriniz korkunun eseri.
Uyduruk ikincilikle gözümüzü boyamaya kalkışmayın sakın. Sizin de Ersun Yanal'la birlikte gitmeniz gerekir.
* * *
HAFTALIK
Ülkede, puan cetveline bile bakmayan futbolsever sayısında tarihi bir patlama yaşanıyor.
Bu gurur tüccarlara ait.
Almanya'daki gurbetçiler yaşasın da. Türkiye'deki yerli gençler ölsün mü?
Bu korkak ve ayrımcı hakemlere hâlâ övgü yağıyorsa. Adaletsizliğin başına taş yağsa alkışlan
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.