Gürcan Bilgiç

Gürcan Bilgiç

06 Ocak 2025 | Pazartesi

İnanmıyorlar!

Maçı nasıl yorumlamalı ?
Bir gün önce Galatasaray maçındaki hakem kararlarının ardından, kafasında "kazansak ne olur ki" diye sahaya çıkan bir takım var sanki...
Ya da rakip kaleye adeta "yürüye yürüye" gittiğini görerek, pozisyonları üst üste harcayan, "büyük fark olmalıydı" diyeceğimiz bir maçtan 2-1'e sevinen takım mı?
Kalecisinin yere yatmadığı bir maçta, "şimdi yiyecekler bir tane" telaşını yaşatıp, rakibini bu kadar oyuna sokan "kararsız – telaşlı" bir görüntü mü?
Galibiyeti getiren iki golün sahibi En-Nesyri'nin, kaçırdıkları, değerlendiremedikleri, "nasıl olur" dedirttiği pozisyonları mı?
Ezeli rakibinin taraftarı hakem kararlarıyla kazanılan maçı futbolcularıyla "şenlik havasında" kutlarken, Kadıköy'dekilerin takımı – oyuncuları – rakibi unutup, yönetimle girdiği hesaplaşma mı?
Acayip bir 90 dakikaydı.
Kazanılan maçtan eve dönen taraftarın "mutsuz" olmayı seçtiği sezonun klasiği arasına girecek.
Mücadeleden vazgeçen taraftar oldu mu, hele hele Fenerbahçe tribünüyse, Mourinho'nun da Ali Koç'un da başı dertte demektir.
Çünkü her rakibe sahada meydan okursun ama kendi taraftarın karşındaysa, hiçbir şansın kalmaz.
Penaltıyı kaçırmasına rağmen Dzeko'nun liderliği olmasa, kaos daha da büyüyecekti.
Bu nedenle başta "Special One" olmak üzere, karşıdan esen rüzgarı arkalarına almak için strateji, öncesinde de taraftarın kendi duygularını yaşayacağı oyunu bulmalılar. Galatasaray'ı "yenilmez" yapan bir organizasyonla, başka türlü savaşamazlar.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor