Süper gala
Her ne kadar takımlarımızın Avrupa'daki ön eleme maçları başlamış olsa da, futbolumuz açısından yeni sezonun galası Süper Kupa finalidir. Pandemiyle başlayıp, körfez ülkelerinde oynama hamlesiyle devam eden süreçte Kupa'nın Ocak ayına taşındığı da olmuş, hatta son randevu bildiğiniz gibi kaosa dönüşmüştü. Ama işte nihayet yerli yerinde oynanacak, güzel bir derbiyle sezonu açabileceğiz. 75 bin taraftarın coşkusuyla renklenecek derbinin favorisi yok ama söylenecek şeyler var! Beşiktaş transferde çok aktifti. Galatasaray'ın son şampiyon olarak zaten böyle bir yapılanma ihtiyacı yoktu. Batshuayi ve Jelert doğru hamleler oldu. 8 numara transferinin hala gerçekleşmemiş olması şaşırtıcı. Mertens'in de yedeklenmesi gerek.
Beşiktaş cephesinde Rafa Silva katkısını çok önemli görüyorum. İmmobile de farkını belli edecektir. Yine de takımın geçmişten gelen yapısal problemleri var. Stoper, sağ bek, alternatif orta saha, sağ kanat ve forvet konusu süreç içinde sıkıntı yaşatabilir. Musrati'nin daha çok sorumluluk alması, Gedson'un bal yapmayan arı görüntüsünden sıyrılması lazım. Hepsini üst üste koyunca takımını daha iyi tanıyan hoca faktörünün de etkisiyle Süper Kupa'da G.Saray'ı bir adım önde görüyorum. Sezon başı olduğundan tempo çok yüksek olmayabilir. Yine de heyecanlı ve kaderini yıldız isimlerin belirleyeceği bir derbi öngörüyorum. Hak eden kazansın!
ORTA SAHA
Fenerbahçe, Lugano'yu iki maçta da yenerek elemesine rağmen taraftarlarını çok fazla memnun edemedi. Bunda ön elemedeki hemen her rakibi köy takımı gibi görme algımızın da etkisi var. Elbette bazı eksiklerin tamamlanması ve takımın yeni hocanın düzenine adapte olması için zaman gerekiyor. Fenerbahçe geçen sezon sakatlıklardan yana çok çekmişti. Bu sezon da başlangıç iyi olmadı. Fred'in 4 hafta olmaması, "biz bu filmi görmüştük" dedirtiyor. Zaten Fred iyi olsa da olmasa da alternatifi gerek. 6 ya da 8 numara olarak Kruniç'den hala medet ummak da boşuna. Orta saha, "takviye" diye bağırıyor.
F.Bahçe'nin geçen yılın kadrosunu geliştirmek için yaptığı hamleler iyi ama yeterli değil. Kulübenin önemini de göz önüne alarak 2-3 takviye daha gerekecektir. Takımın fizik kalitesini arttırıp, daha hızlı oynaması içinse biraz daha beklemek gerekecek. Unutmadan… Bence seyircinin de artık toparlanması gerekiyor. Belli ki tribünün demografik yapısı değişmiş. Tiyatro izler gibi maç izleyen bir taraftar topluluğu ile "Kadıköy cehennemi" sözü sadece lafta kalır.
CAN SUYU
son iki sezon inişli, çıkışlı grafiği olsa da Uğurcan Çakır'ın üst düzey meziyetlere sahip bir kaleci olduğunu herkes kabul edecektir. Trabzonspor'un şampiyon olduğu sezon tek başına en az 4-5 maç kazandırmış, takımına can suyu olmuştu. Sonrasında iyi oynadığı maçlar da oldu, tartışıldığı da… Ancak bir türlü istikrarlı başarıyı yakalayamadı. Ruzomberok karşısında ilk maçta kurtardığı üç net pozisyon ile takımına hayat veren isim Uğurcan'dı. Artık 28 yaşında tecrübeli bir kaleci. Yurt dışında oynama arzusu olduğunu biliyoruz. Yine de her sezon "kalacak mı, gidecek mi?" diye papatya falı açmak hoş değil. Bu durumun konsantrasyon sorunu yaratmaması mümkün mü? Uğurcan geleceği için net bir karar verip, o karara odaklanıp, istikrar yakalamak zorunda. "İyi kaleci yarım takım eder" derler. Bu sezon nasıl bir Uğurcan seyredeceğimiz Karadeniz ekibinin Lig ve Avrupa'daki kaderinde belirleyici olacak.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.