Eğri gemi doğru sefer

EĞRİ GEMİ DOĞRU SESLER

Fenerbahçe'nin Ziraat Türkiye Kupası'nda A.Gücü're elenmesi yoğun maç trafiğinde rahatlama yaratacak olsa da futbolcu ve teknik adam performansları açasından pek çok soru işaretini de beraberinde getirdi. Kruniç son derece etkisiz. Cengiz isteksiz ve fizik olarak yetersiz. Bonucci İkinci Dünya savaşındaki İtalyan tankları kadar ağır. Osayi'nin eski ritmine kavuşması için zamana ihtiyacı var. Szymanski'deki form düşüklüğü artık kabak tadı vermeye başladı. Zajc kesinlikle Fenerbahçe seviyesinde değil. Bunların bir kısmı düzelebilir. Bir kısmına zaman tanımak gerek. Bazıları ise transfer mühendisliği açısından bariz hata olarak gözüküyor.

King sürekli sakatlanırken, Zajc'ı tutup Lincoln, Emre Mor ve Kent'i eksiltmek kanat rotasyonu açasından akılcı olabilir mi? İsmail Kartal açısından da sıkıntılar devam ediyor. Osayi 'yi sol, Mert'i sağda başlatma tercihi çok tartışılır. Kruniç ve Zajc'ı yan yana oynatmak da öyle. Kupa'da yola devam etmemek bir tercih de olabilir. Ama böyle olsa bile yeni oyun planları ve oyuncu kazanmak yerine olmayacak işlere âmin demek taraftarın sabrını zorlamaktan başka işe yaramaz. Velhasıl, Fred'in dönmesi fark yaratacaktır. Ama asıl farkı, doğru kadro tercihleri, doğru oyun planları ve tam konsantrasyonla İsmail Hoca sağlayabilir. Bunca transferden sonra başarı da başarısızlık da ona yazar.

SAVUNMA

Beşiktaş son altı Süper Lig maçında 1 gol yedi. Son sekiz resmi karşılaşmada kalesinde sadece 2 gol gördü. Aynı maçlarda rakip fileleri 10 defa havalandırdı. İşin ofansif tarafında eksikler olduğu aşikar. Toplam şut, isabetli şut, topa sahip olma ve rakip alanda oynama gibi istatistikler Galatasaray ve Fenerbahçe'nin epey gerisinde. Ancak takım savunmasında taşlar yerli yerine oturmuş görünüyor. Kontrollü, emniyetli ama biraz sönük futbol! Bu oyun tarzı şimdilerde geçmişin, "1-0 olsun benim olsun" diye özetleyebileceğimiz tutucu oyun anlayışını anımsatabilir. Buna rağmen gelecek sezon beraber oynama pratiği gelişip, oyuncu takviyeleri de eklenince takım yapısında komple bir iyileşme bekleyebiliriz. Şu aşamada Kupayı kazanıp, ligde 3.olma hedefi gayet mümkün görünüyor.

DERBİ

Beşiktaş - Galatasaray derbisi Sarı-Kırmızılı takımın şampiyonluk iddiası için elbette çok önemli. Ancak ortada bir yarış olmasa da derbi derbidir. Dolmabahçe'de dolu tribünler, güzel hava ve görece iyi zeminde keyifli ve heyecanlı bir şölen bekliyor bizleri. Be- şiktaş açısından sahasında taraftarına derbi galibiyeti hediye etmek büyük moral ve Türkiye Kupası için itici güç olur. Galatasaray için bu virajı kayıpsız atlatmak şampiyonluk yarışında BIR değil, birkaç adım öne geçmek anlamını taşır. İnisiyatif bütünüyle Sarıkırmızılı takıma geçer. Oyun stilleri çok farklı iki takımın mücadelesi beraberlik vaat ediyor. İlk golü atan avantajı kapar. " İddaa" oynayanların diliyle bu doksan dakikadan üç golden fazlası zor çıkar.Kırmızı kart gören takım bu maçı kazanamaz. Formsuz Halil Umut Meler için zor maç ama ben yeni yönetim geldiği için VAR'ın kim olacağını da merak ediyorum. Haydi hayırlısı!

ZEMİNDE GÖZÜM KALDI

Hafta sonunda Premier Lig maçlarını seyrederken gözüm zeminlerin güzelliğine takıldı. Takıldı demem sözün gelişi. Açıkçası gözüm kaldı. Yemyeşil, halı gibi zeminlere öyle imrendim ki! Bizdeki patates tarlalarını görmeye alıştık ne de olsa! Geçen gün Eryaman Stadı'nın zemininde yürüdüm. İnanın yürümek bile zor. Yeni statlar yapmak güzel de bu işin öznesi sahalar değil mi? Kaliteli futbol ancak kaliteli zeminde oynanır. Bizim zeminler oynamaya çalışan için değil, oynatmamak isteyen için avantaj. Ekran başındaki izleyicinin bile sahaları gördükçe keyfi kaçıyor. Marka imajını geçtim, görüntü çirkinleşiyor. Gelecek sezon bu konu mutlaka çözülmeli. Lig bittiği gibi topyekûn yenileme çalışmaları başlamalı. Bu iş için seferberlik şart. Fitili de bir zahmet TFF ateşlesin.