Lig havası

Dünya Kupası nedeni ile Spor Toto Süper Lig'e verilen 40 günlük ara, kış ortasında ilk kez yaşadığımız bir deneyim oldu. Kimi zaman keyifli, kimi zaman yavan maçlar seyrettik. Ama güldük, eğlendik, heyecanlandık. Cristiano Ronaldo- Lionel Messi çekişmesinin gündemine dalıp, Fas'ın 2002 Türkiye'sini andıran çıkışına gıpta ettik. Nihayetinde 26 yıl sonra şampiyonluğa kavuşan Arjantin'i izleyerek bir kupayı daha geride bıraktık. Bıraktık ama bu kırk gün kime, nasıl etki edecek? Hangi takım nasıl geri dönecek onu bu hafta göreceğiz. Hazırlık maçları ve özellikle Türkiye Kupası ölçü olarak alınsa da ligin havası farklı olacaktır. Kamp sürecinde birçok takım sakatlık sorunları yaşadı. Milli oyuncular takımlarıyla daha az birlikte oldu. Dünya kupasına gidip, yıprananları söylemiyorum bile. Üstelik bizi on altı güne sığacak dört maçlık yoğun bir lig takvimi bekliyor. Elbette bu aranın ilaç gibi geldiği takımlar da olacaktır. Dolayısıyla şimdi terazinin kefesine çıkma zamanı. Bakalım kim, nasıl hazırlanmış? 40 günlük ara kime ne getirip, ne götürmüş? Ligi şimdi bu gözle izlemek gerek.

BU MAÇ BAŞKA

Hani Fenerbahçe- Galatasaray derbileri farklıdır derler ya… Trabzonspor- Fenerbahçe maçları da işte aynen öyle farklı ve özeldir. Bu rekabetin altını pek çok şekilde dolduran çıkabilir. Fakat bana göre işin özünde iki takımın yetmişli yıllara damga vuran şampiyonluk çekişmeleri var. Gelelim bugünün gerçeklerine… Böyle bir maçta ev sahibi olmak elbette avantaj. Üstelik rekabetteki son dört iç saha maçına üç galibiyet sığdırmanın psikolojik üstünlüğü de var. Abdullah Avcı'nın 31 maçlık iç saha yenilmezlik serisini de göz ardı etmeyelim. Fenerbahçe cephesinde Jesus faktörü ve getirdiği yeni soluk ön plana çıkıyor. Takımın uzun araya rağmen çizgisini koruduğu da bir gerçek. Kendi adıma maçın kaderini orta sahaların belirleyeceğini, Bakasetas ve İrfan Can'ın da kilit oyuncular olacağını düşünüyorum. Tutanlar açasından Trabzonspor, atanlar bakamından Fenerbahçe daha formda görünüyor. Aslında en kolay maç tahmini "beraberlik" olur. Ancak ben bu defa iki testiden biri kırılacak diye düşünüyorum. Hadi, geleneği bozmayalım. 0-0 bitmez!

TRANSFER KULİSİ

Lige neredeyse bir buçuk ay ara verildi. Takımlar kamp ve hazırlık maçları yaptı ama eldeki malzeme, yani futbolcular aynı. Bu açıdan da alışılmadık bir devre arası oldu. Transferler 12 Ocak ile 8 Şubat arasında yapılacak ve bu arada takımlar beş lig ve bir kupa maçı oynayacak. Nereden baksanız tutarsızlık. Yine de yeni transferlerin geldikleri takımların havasını değiştirebilme ihtimalini gör ardı etmeyelim. Gerçi devre arasında hangi iyi oyuncuyu bulacak, hadi buldunuz ona nasıl para yetiştireceksiniz? Yabancı kuralını da hesaba katarak yerli oyuncu piyasasının hareketli olacağını kestirmek güç değil. Buna rağmen transfer kulisleri hareketli. Fenerbahçe'nin stoper almasına kesin gözle bakabiliriz. Favori Samet ama bir yabancı oyuncudan haber beklendiği söyleniyor. Karar buna göre verilecek. Galatasaray üç oyuncu ile ilgileniyor. İkisinin yerli olma ihtimali var. Halil Akbunar ismi gündemde. Yabancı forvet görüşmeleri de son aşamaya gelmiş. Beşiktaş'ta Şenol Hoca üç takviye istemiş ama bütçe konusu sıkıntılı. Stoper takviyesi ilk planda. Hoca'nın gündeminde önceden tanıdığı isimler de var. Trabzonspor'da ise Abdullah Avcı önceliği orta sahaya vermiş. Transfer rotası biraz da sonuçlara bağlı olacak. Bu arada Aboubakar ismi birden fazla takım için konuşuluyor. Menajer işi olma ihtimali yüksek. Unutmadan… Ara transfer döneminde gelenler kadar gidenleri de konuşacağımızı söyleyebilirim.

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.