Ayıp ettin Torrent
- Ender Bilgin Yazıları
- 06 Mayıs 2022, 06:44:40, Güncelleme: 06 Mayıs 2022, 06:50:14
Domenec Torrent Sivas yenilgisinden sonra ağız dolusu açıklama yaparken, kantarın topuzunu kaçırdı. Halef, selef teknik direktörler arasında kimi zaman suçlamalara şahit olmuşuzdur ama büyük takım seviyesinde alışık olmadığımız eleştiriler işittik. "Geldiğimizde kulüp tamamen içi boş haldeydi" demek ya da "Lazio 'ya, Marsilya'ya karşı oynamak kolay" diye konuşmak doğrudan Terim'i hedef alan enkaz edebiyatı ve küçümseyişler içeriyor. Ispanyol teknik adam ligdeki durumu meşrulaştırmak isterken kulübü ve Terim'i gömdükçe, gömdü. Büyük camialar bu söylemlere alışık değildir. "Yirmi yıl önce durum farklıydı" diyerek eski çamlar bardak oldu misali konuşmak da cabası. Torrent unutmasın! Fatih Terim Galatasaray'ın eski teknik direktörü değil, kaderini değiştirmiş Efsanesidir. Maalesef bugün onun çevresinde Galatasaray camiasının ve değerlerinin ne demek olduğunu ona anlatabilecek insanlar yok. Zaten kulübün bir aydır başıboş olduğunu söylemesi de bu durumu açıklıyor. Mevcut Başkan'ın aciz kaldığı bu kaotik seçim atmosferi kulübe çok büyük zarar veriyor. Torrent'in isyanında belki de sadece "kulüp sahipsiz" vurgusu anlam taşıyor. Galatasaray'ın belki de tarihinin en buhranlı dönemlerinden birini yaşadığına şüphe yok. Haziran sonuna kadar bu görüntü devam edecekse bize de "Vah Galatasaray vah" demekten başka çare kalmıyor.
SON DERBİ
Beşiktaş ile Fenerbahçe pazar akşamı sezonun son derbisini oynayacak. İki takımın da Avrupa Kupalarına yönelik farklı hedefleri var ama asıl hedef taraftara sezon sonu mutluluğu yaşatmak olacak. Derbiyi kazanan üç puandan öte gelecek sezona umut taşıyacak. Aslında derbilerde ev sahibini hep bir adım önde görürüm. Ama son form durumları ve eksikleri de düşününce, terazinin Fenerbahçe kefesi biraz ağır basıyor. Valerien Ismael bu maça özellikle Rosier ve Montero yokken üçlü savunma düzeninde çıkarsa işi zor olur. Ismail Kartal açısından Dolmabahçe'den yenilmeden ayrılmak yeterli olacaktır. Ismael ise kazanıp camiaya, "Ben bu takımı başarıya taşırım" mesajı vermek ve yerini sağlamlaştırmak isteyecek. Elbette bazı oyuncuların kaderi de derbiye bağlı olarak şekillenecek. Uzun lafın kısası ucunda şampiyonluk olmasa da sezon sonu için fazlasıyla anlam barındıran bir derbi yaşayacağız. Iyi maç olsun. Hakeden kazansın.
ŞAMPİYONLUK BİR BAŞKA
Trabzonspor sezonun dokuzuncu haftasında oturduğu liderlik koltuğunu yirmi yedi hafta bırakmayarak şampiyonluk ipini göğüsledi. Son haftalarda eski formunu aratsa da ligin en fazla kazanan ve en az mağlup olan takımı olarak sezonun büyük bölümünü forse etti. Atanı, tutanı ve oyun aklı; yani Uğurcan, Corneillus ve Hamsik ile fark yarattı. Başta N'Wakeme, Hugo ve Bakasetas performansları olmak üzere Ömür'den, Dorukhan'a, Visca'dan, Siopis'e kadar pek çok oyuncu üst düzey katkı sağladı. Elbette başarının mimarı Abdullah Avcı'ydı ama doğru projeyi, doğru oyuncularla, doğru isme emanet edip, destekleyen Başkan Ağaoğlu'nun payını unutmamak gerek. Dolayısıyla hak edilmiş bir şampiyonluğu doyasıya kutlamayı da hak etti Bordo-Mavililer. Ancak... Antalya maçında tribünlerin sahaya dolması, o hengâmede Boffen'in darbe alması, Tribünde namlusunda kanarya figürü olan tüfekli bir pankart açılması doğru olmadı. Sevinmek güzel ama başkalarını üzmek pahasına değil. Bundan da ders çıkartılacaktır. Trabzonspor'un önünde önce Ziraat Türkiye Kupası hedefi var. Elbette Avrupa'da başarıya koşmak da şart. Planlar doğru yapılır ve doğru biçimde hayata geçirilirse bu başarıların arkasının gelmemesi için hiçbir neden yok. Tebrikler Trabzonspor!